hepimizin kendimizi bulduğu konular vardır.Bazımız yaşam acılarla dolu keyif alalım der,bazılarımız hayır acı hayatı anlatsın der.Bazıları tozpembe yalanları,gerçeklere tercih ederken bazıları nerem doğru ki diyen develere biner ve doğrunun peşine düşer.Benim sevdiğim renkler,okuduğum kitaplar sabit kalmazken bu aralar Epsilon yayınlarının alt bir markası olan Kafka yayınevinin 3 kitabını aldım.Kafka bizi boğucu bir dumanın içine atıp orda yaşamımızı düşünmemizi sağlayan bir yazardır nitekim.Bende kafesin biri olarak bir kuş aramaya çıktım.Özel bir Barış Sineklerin Tanrısına benzetilmiş.Bu yüzden beni okumaya sevk etti.Fakat ben daha çok Suç ve Ceza romanına benzettim.Kitab boyunca sizi takip eden bir pişmanlık duygusu var.konusu kısaca şöyle anlatıcımız Gene akademik başarıları olan fakat sportif faaliyetlerde zayıf,sisteme karşı gelmeyen,sistemin çizdiği çizgilerin dışına çıkmayan biri.Onun oda arkadaşı ve mecburi en yakın iki arkadaşı Finny ise sporun her dalında başarılı,dışa dönük,sistemin çizgilerinde flamenko oynayan biri.Devon Erkek lisesinde savaş yaşları gelene dek yaşadıkları anlar.Bazı karekterler vardır onlara hayranlık duyarsınız.Benim için Finny de öyle.Savaşa gitmenin yüce bir şey. sayıldığı okullarında bile o savaşa inanmaktansa kendi icat ettikleri özel bir barışı tercih ediyorlar. “Bizim kendilerini işlerinden, yerlerinden etmemizi istemeyen şişman ihtiyarlar. Hepsini onlar uydurdu.”diyor.Ve bu uyduruk dedikleri savaş bir arkadaşlarının savaş yüzünden delirmesi ile bozuluyor.fakat yinede en son bölümde Gene savaşa gittiğinde bile savaşı kabullenmiyor “Hepsi, Phineas hariç hepsi, kendileri için sonsuz ağırlıkta bir bedel ödeyerek sınırın ötesinde gördüklerini sandıkları düşmana karşı birer Maginot Hattı oluşturuyorlardı, ama düşman asla o taraftan saldırmıyordu…tabii saldıracak olursa, tabii düşman oysa.” insan soruyor kendine kalın tarih kitapları bitmeyen savaşlar,dökülen kanlar...peki düşman nerede?
en iyisi özel bir barış
icat etmek ülkende,mahallende ailende,en çokta kendi içinde kimselerin ulaşamayacağı yerlerde.icat etmeli ve gümüş kutularda saklamalı ara sıra parlatmalıyız.Bütün gökyüzünü aydınlatmayabilir ama bir parça umut bu karanlık dünyada size yol gösterir.