Arkadaşım, Devlet Opera Orkestrası'nda keman çalıyor. Her gece aynı boğucu çukurun içinde güdük Ankara bürokratları için.
Sanatında usta olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. Çukurla sahne, çukurla salon arasındaki kopukluk, usta olmakla kapatılacak türden değil çünkü. Bu kopukluk genişleyip kendi yaşamasına da yayıldı galiba: bir tren düdüğü duysa, kalkıp hazırlanmak geliyormuş içinden
GÜNDÖKÜMÜ Bir Uyumsuzun Notları /Tomris Uyar
Ece Aybike ala enerjisini çok sevdiğim minnoş bi uzman psikolog. Bilişsel sinir bilim alanında yüksek lisans yapmış. Videoları bir makale okuyormuş gibi hissettiriyor. Ve editleri çok hoş. Onun videosunda denk geldiğim bu tahterevalli üzerinde uzun uzun düşündüm.
Bu aralar kitaplar uygulanacak sabit fiyat yasası konuşuluyor. Kitap stoklasam mı diye düşünüyorum. ama alıp alıp okuyamayınca kendimi suçlu hissediyorum. Beyhan Budak bir videosunda dopamin detoksundan bahsediyor. Yaşamın hedonik bir hal alınca bütün dopamin salgılatan davranışlara rest çekiyorsun. Kesinlikle yapmam gereken bir şey. Çünkü işten kalan azıcık enerjimi webtoon okumakla yada youtube algoritmasının bana bahşettiği o karanlık delikte geçirmekle meşgulüm. Bu fazla ekrana maruz kalma acaip başımı ağrıtıyor ve gözlerimi acıtıyor. Kesinlikle bir şeylere el atmam gerekli. Birde bu mevsimler artan alerjim yüzünden bedenim fazlaca hassas ve dayanıksız oluyor. Dışarı çıkmaktan keyif almıyorum. Google haftalık raporum ev iş doğrultusundan hiç sapmadığımı söylüyor. Gerçek manada modern insan protipi oldum. Farkındayım ama bedenen güçsüz hissettiğim için pek çabalayamıyorum. Neyse ki şu dopamin detoksuna denk geldim.
Bu ay hiç bir kitabı bitirememiş bir sürü kitaba başlayıp başlayıp ara vermişim. Dikkat sürem engin internet bataklığı yüzünden 15 saniyeye indi. Okuduğum cümleleri anlamayıp tekrar tekrar okuyorum.
Bu geceden itibaren bir detoksa başlıyorum.
Hayatımda hüsranların, deli rolü oynadığım anların sonu gelmeyecek.