15 Temmuz 2022 Cuma

Tatil dediğin belki de budur.

Çünkü yalnız yaşlıyken değil, gençken de kendine acımak, bir insanın kendi benliğine karşı işleyebileceği suçların en yıkıcısıdır.

 Ah ne güzel tatil. Annem çık dışarı arkadaşlarınla buluş hava al diyor. Ama hava o kadar sıcak ki.  Çarşmaba günü liseden arkadaşlar buluşayım dedim. Bi cafede oturup sohbet ettik. Ama yine de hava o kadar sıcak ve bunaltıcıydı ki kendimi hemen eve atmak istedim. Zaten şehir içi otobüslerin fiyatı beni şok etti! 5 dakika yürüme mesafesinde bir yere gidecektim. Hava sıcak terlemeyeyim dedim. Otobüse bindim. Adam 9 lira alınca şaşırdım.  Yani her şeyin zamlandığını biliyorum ama bu kadar yakın mesafeye bile böyle bir miktar cidden kara komedi gibiydi. Arkadaşım Denizli'de yaşıyor. Çok şaşırdı biz  liraya gidiyoruz dedi. Şehirden şehire bu kadar fark var  mı diye şaşırdık kaldık.

Dün iki kitap bitirdim. Biri Mina Urgan'ın '' Bir dinozorun notları'' kitabıydı. Çok garip geldi. Orhan Veli ve çok sevdiğim Sait Faik'in insani yönlerini okumak. Onların zayıflıklarına, hatalarına tanık olmak. Çok kıskandım Mina Urgan'ı. Etrafının edebiyat incileri ile çevrili olmasını. 

Okuduğum diğer kitap Cahit Irgat'ın şiir kitabıydı. Tesadüfün böylesi Mina Urgan ile Cahit Irgat evlilermiş. Daha sonra boşanmışlar tabi ama. Bunu bilmeden iki kitabı aynı anda okumak ve bitirmek bir garip hissettirdi bana.

Biraz bile ekrana baksam başım ağrıyor ve uykum geliyor.  O yüzden izlemek istediğim film ve belgeseller öylece kalakaldı. Azıcık ekran sürenimi de  Manga okuyarak geçirdim.

Aslında dışarıdan bakılınca bomboş geçmiş görülebilir günlerim. Ama kendim açısından çok dinlenmeli ve tamir olmalı bir hafta oldu. Çünkü tam tatile gitmeden Patronumla atışıp kanı çekilmiş bir şekilde işten çıktığım için toparlanmam bir haftayı buldu. Şu Bir buçuk ayı alnımın akı ile bitirip çıkmak istiyorum. Bu bir hafta tatilde biraz girişimim için de çabaladım.  Canım annem ve ablam destek oldular.  Babam ve abilerim pek oralı olmasalar da annemlerin desteği yetti. Şimdilik biraz birikim yapıyorum. Hedeflerime ulaşmak için gereken eğitimleri alıyorum. Heyecandan çok stresliyim. 

Yabancı dil konusunda pes etmek üzereyim. Bir seviyeye geldim ve çakılıp kaldım adeta bir türlü istediğim seviyeye ulaşamıyorum. Kelimeleri aklımda tutamıyorum. Rahatça ingilizce içerik tüketmek istiyorum ama bir yerde kopuyorum izlediğim yahut okuduğum şeylerden.

Yalnız denizden bıkmıyorum.  Her gün sahile  gidip kitap okuyasım geliyor. Sabah gün  doğumunu izlemeye gideceğiz. Heyecanlıyım. Defalarca kez gün batımına  şahit oldum. Ama hiç sahilde gün doğumunu izlemedim.

 

3 Temmuz 2022 Pazar

Mış gibi~

 

Baskı altında olmak işin bir parçası. Herkes duşun altındayken şarkı söyleyebilir ama kaç kişi seyirci önünde şarkı söyleyebilir, ha? Baskı altında olmak dünyanın farkını yarattı bunu bil!
Yaz  geldi. Ah ne güzel! Dün büte gittim. Gitmek aklımda yoktu. Ama okuldan öğretmenler hadi gidelim deyince bir hava alırım diye gittim. Her türlü bu yıl stajımı yapamadığım için seneye tekrar kaydolacağım. Hal böyle olunca kasmamıştım. Neyse ki sorular yorum odaklıydı. Dönüşte otobüse bindim. Ve gerçek anlamda zamanda sıçrama yaşadım. O kadar yorgun ve uykusuzdum ki gözlerimi kapattım. Ardından yarım milisaniye geçmedi ki arkadaşım geldik diye uyandırdı. Resmen 2 saatlik yol boyunca uyduğumu bile fark etmedim. Hatta şaka yapıyor zannedip etrafıma bakındım. Gerçekliğini ayrımsamak benim için zordu. 
Odamı yenilediğim için bu aralar sürekli bir alışveriş halindeyim. Bir şeyin sürecinden hoşlanmamak ne zor. Yapmak değil yapmış olmayı istemek bir hayli zahmetli.
Geçen yıl  uzun çalışma saatlerinden, düşük ücretlerden, her geçen gün düşen alım gücünden yakındığımda bir kuzenim mevcut hükümeti taşlamak için her yolu kullandıklarını, alım gücünde bir değişiklik olmayıp insanların açgözlü bir şekilde isteme güçlerinde artma olduğunu falan söylemişti. Ben yurt dışına taşınma fikrimden bahsedince ülkesini bırakıp gidenin bilmem ne olduğunu söylemişti. Tartışmaya girmedim. Hiç bir zaman fanatiklerle tartışmam. Tuttukları ister bir futbol takımı ister bir parti olsun. Bu yaz çalışmaya başlayınca artık yaşıyor gibi hissetmediğini, işini çalışma koşullarını sevmemesine rağmen parası için katlandığını vs söylemiş anneme. Ben görmedim. Buluşalım diye mesaj attım. Hafta sonları günü dinlenerek geçirdiğini söyledi. Cidden bir görüşüp nasıl gidiyor sormak istedim.
Dayım yıllarca para biriktirip aldığı evini satıp borsaya yatırdı. Tekrar kiraya çıktılar. Neyse ki çıktıkları ev güzeldi. Geçenlerde ev sahibi kadın kızı geleceği için çıkartmış. Başta dilden konuşup sözleşme imzalamadıkları için evi boşaltmak durumunda kaldılar. İş yerine yakın bir ev bulmak zor olduğu için nispeten küçük ve eski bir daireye taşındılar. Taşınmak meşakkatli iş.  Ama yine de yeni bir ev yeni bir düzen yeni bir başlangıç demek.
Bende 7 hafta sonra istifa edecek olmanın neşesi içindeyim. Aslında yeni bir telefon bir notebook almak gibi bir hayalim olsa da yok dedim. Yok kardeş bu böyle olmaz. Ticarete çok kafam basmasa bile aklımda alternatif gelir kaynakları var. Bakalım nasıl olur. 
Geçen günler havalar çok rüzgarlıydı. Aynı geçen yıl yangın çıkan günleri anımsayıp sıkıntıya düştük. Kimselere dillendirmemiştim. Ama herkes aynı duyguları yaşamış. Yangın yüzünden börtü böcek özellikle yılanlar aç susuz kalınca şehre indi.
Bu hafta garip rüyalar ve başkalarının rüyalarına girme haftasıydı. Bir kaç aydır görüşmediğim iki arkadaşım da mesaj attılar. Rüyamda seni gördük diye. Birinde parmağımda pırlantalar göğsümde altın gerdanlıklar varmış. Diğeri anımsamasa bile güzel bir rüyaydı dedi.  Bakalım yarınlar nelere gebe. 
Güzel bir hafta olacak gibime geliyor. Bugün içime bir duygu geldi. Normalde alacağım bir kararın tersini aldım. Netice güzeldi. BU haftayı tersine yaşamak istiyorum. Normalde yapacağımın tam tersini yaparak. Kendimi tuttuğum, geri çektiğim konularda öyle değilmişcesine davranarak. Bir kitap vardı. Mış gibi diye. Çocuk kitabıydı tam anımsamıyorum ama öyle değilsen bile mış gibi yap diyordu. Bu sihirlidir. Ressammış gibi çiz, yazarmış gibi yaz. Hoşuma gitmişti. 
Bir eskiz defteri bir sulu boya çözecek işimi. Yazı dondurup defter yapraklarımın arasına koyacağım. Ne güzel limonata, buz gibi parfeler iç ferahlatan uzun yaz akşamları, tüten akşam sefaları, sulu karpuzlar, tuzlu deniz.
Ne güzelsin yaz!