27 Aralık 2021 Pazartesi

gelecek nerede?

(Alanya yolu balık istifi otobüs yolculuğu/25.11.21)
Baktığın her bir şey konuşmaya başladığında sana, artık bütünüyle çıkmışsındır yolculuğa. Kıyı Kitabı, Ece Temelkuran

Bu hafta koşarcasına hızlı geçti. 2021'in sonuna geliyor olmak bir garip. 2020 her açıdan o kadar zorlayıcıydı ki. 2021'i yaşamış ve bitirmiş olmak bir garip geliyor. 2040'a 2002'den daha yakınız.

Vay canına. Geleceği düşlememiştim. Ama jetgiller ailesinin yaşadığı hayat bana yakın geliyordu. Bir bölümde dokta who 24.yüzyıla gidiyor ve gelecek böyle olmamalı bir şeyler yanlış diyordu. sonra sorunu bulup çözüyorlardı. sanki bizde de aynı durum geçerli. Bu yüzyıl böyle olmamalıydı. Geleceğe dönüş filmindeki gelecekte nitekim aynı. Düşlediğimiz geleceğe sahip değiliz.

Küçücük bir çocukken yaşlı bir amca ''biz çok erken doğmuşuz siz neler neler göreceksiniz.'' demişti. Acaba onun göreceğimizi varsaydığı gelecek bu muydu?

17 yaşındayken bir edebiyat dergisinde  27yaşımdan  sevgilerle temalı bir yazı okumuştum. Garipti daha önümde 10 sene vardı. Bu yıl 24 olacağım. 3 senem kaldı. Vodafone frozen'un gençlik bir kere yaşanır özgürce yaşa temalı Şebnem Ferahlı reklamları vardı. O reklam beni içine çekerdi.  

Şimdi yarının geçmişi, dünün geleceği olan bugünde düşünüyorum. Ben hangi zamandanım?

7.sınıftayken yılbaşından  sonraki ilk derste öğretmen yılbaşında neler yaptınız demişti. Bende Brezilyada Rio karnavıldaydım demiştim. Herkes dönüp bakmıştı. Ama kitap okudum. Kitap öyle güzeldi ki sanki ordaydım demiştim. 

Kış mevsimini artık seviyor olmak bu kışı güzelleştirdi. Öncede bulutları gördüğümde mutsuz hissederdim. Ama şu sıralar gerçekten yağmur, soğuk beni mutlu ediyor. sanki her gün baktığın ama farketmediğin bir gündelik zerafetin ayrımına varmak ve onun bilindik fakat keşiflerle dolu dünyasına yelken açmak gibi.

Dinlediğim podcast yolu ile Napoli romanlarının serisine başlamıştım. Bazen bir kahraman okuyorsun romanda sana çok garip ve var olamazmış gibi geliyor. Bazen gerçek hayatta biriyle karşılaşıp işte bu adam kesinlikle bir romandan fırlamış diyorsun.

Bugün çok önemsiz bir sebepten pekte haz etmediğim bir kızla tartıştım. Objektif olarak haklıydım. Normalde haklı ve haksız olmayı gözetmeksizin nazik olmaya önem veririm. Ama gelin görün ki bazı insanlar nezakatin karşısında öyle bir tavır sergiliyor ki kendinizi ezik ve aptal hissediyorsunuz. Bu kızda bana hep böyle hissettirir. Bugün ona anlayışlı ve nazik davranmadım. Onun tutumunu aynaladım. Küçümsedi. Tüm kötücül davranışların ortaya çıkardı. Geri adım atmadım. Aslında konu bile önemli değildi. sanki nezaketi hor gören tüm insanlarla savaşıyordum. sonra oradan ayrıldım. İçim rahat etmedi. Gittim sizden özür dileme gereği hissediyorum dedim. suçlu hissetmek değil de onunla sonra konuşmasam içim rahat etmeyecekti. Ne haklılığım ne de son nezaket bükücülüğümün cevvaliği kaldı. Tek istediğim sakince entrikasız laf sokmasız günlerimi geçirmekti.  Hala haklı olduğumu düşünüyorum deyip kendimi sakince ifade ettim. sonra gözlerim doldu ve o şekilde bir tutum sergilemek istemiyordum dedim. O da kendini izah etti. Zor bir gün geçirdiğini vs anlattı. Oh dedim ne haklı olmak ne de fikrimi savunmak istiyorum. sadece rahat bir yaşam sürmek istiyorum. sonra bu beni rahatsız hissettirdi. Geçenlerde bir zincir markette karşılaştığım amca dolar düştü fiyatlar niye düşmedi diye muhtemelen kendi kazancı kadar bile kazancı olmayan kasiyeri fırçalıyordu. sanki koca zincir market onun tiyatro sahnesiydi de biz birer figürandık. Hali tavırları, öfkesi. Garip bir şekilde bugün o adammışım gibi hissettim. öfkeli ve öfkesini nereden çıkaracağını bilemeyen.

Geçenlerde bir yerde okuduğum bir söz zihnimde kamp kurdu. Tam uyuyaağım esnada çıkarıp marsmellovları yakıp kamp ateşini smore yapıyor. ''batıda hayaller gerçekleşmek için vardı. Doğuda ise gerçekliklerden kaçınmak için.''

İşte benim 2022'den hedefim hayal kurabilmek. Düşleyebilmek. İnanmak. Tutkuyla hareket etmek.

Kulaklarımda kalabalığın uğultusunu değil yüreğimin sesinin olması.



19 Aralık 2021 Pazar

ben neyli dondurmayım?

 

( spor dersi stadyum gezisi 15.12.2021)
İnsanlık , diğer insanlara nasıl davrandığımızla tanımlanmaz. İnsanlık, hayvanlara nasıl davrandığımızla tanımlanır..
,

Bu hafta hep yağmurluydu. hatta bugün dolu bile yağdı.  Kötü hava yoktur, yanlış kıyafet vardır söylemini duyduktan sonra bütün mevsimleri sevebilmeyi öğrendim. Bir şeyleri sevebilmeyi öğrenmek gerçekten yaşam için gerekli değil mi?  Annemin ''sevmesen de yapmak zorundasın.'' sözüyle büyüdüm. Keşke bunun yerine sevmemek seni yorar bunları sevmeyi dene neden sevmiyorsun deseydi. Mesela bana el işlerini örgü vs öğretmek için çok uğraştı. Ama ben ipe, şişe nefret doluydum ve bir şey öğrenemedim. Şimdilerde örgü vs işlerine bir ilgim başladı. 2022 de bir bere yapmayı kafaya koydum.

Bu haftanın üzerinde kara bulutlar vardı. Öğretmenlerden birinin kuzeni kendini asarak intihar etti. Acı da esneme gibi. Bulaşıyor. Bu konudan konuşmak bile içimi acıttı çoğu zaman. Konuşulmadığı zamanlarda bile hepimiz sanki göğsümüzde bunun ağırlığını dehşetini taşıdık. Ruhen zayıf hissettiğim için bedenen de çöktüm. Neyse ki hafta sonu dinlendim ve toparlandım.

Bugün köpek yavrularını sevmeye gittik. Ah şu tüylü dostlarımızın bizim tüm kederlerimizi alıp götürüvermesi yok mu?  ''Dünyada çiçek, çocuk ve kuş olduğu sürece korkma; Her şey yolunda demektir.'' der  Nikos Kazancakis. 6 yaşımdaki kuzenimde vardı. Beraber odun topladık. Çamurlsulara daldık. Kendimiz oyunlar icat ettik. Ördeklerin yumurtalarını  aradık. Aynı kampta gibi görev paylaşımı yaptık. O masayı sildi. Annem ekmek kızarttı. Ben çayı hazırladım. Babam bahçeyle ilgilendi. Yavrulardan birine isim koydu. ''Bu siyahlı adı Gece olsun'' dedi. Annem ''galiba adını beğenmedi köpekçik!'' deyince bu kez de ''Karanlık olsun o zaman!'' dedi. Ah bu çocuklar! Günümü neşeyle dolduruyorlar. 

Bu ayki tema uzay. Çocuklar sınıfta serbest oyun saatinde Platonun gezegenlikten çıkarılmasını tartışıyorlardı. Çok hoşuma gitti. Birde gelip birisi öğretmenim sen dondurma olsaydın Çilekli olurdun dedi. Öbürü ''Hayır öğretmenimiz her şeyli olurdu. Çikolatalı fındıklı orman meyveli...'' diye saymaya başladı. Aynı çocuk bir keresinde ''sen nasıl bu kadar farklı şeyleri bilebilirsin ki!'diye hayretle sormuştu bana. Hemen aklıma psikanaliz geldi.

Derste resim yaparken çocukken duyduğum bir hikayeyi anlatasım geldi. sonra hatırlayamadım. Koyverdim gitti. Uydurdum, uydurdukça uydurası geliyor insanın. Çok beğendiler. Ben uydurdum dedim. Öğretmenim hikaye yazsana dediler. Bu hafta Müdire Hanım da böyle dedi. Bilmiyorum heves ettim bir çocuk kitabı atölyesine katılmak istiyorum. Keşke çizimim de güzel olsa hem çizer hem yazardım. Gerçi neden olmasın.

Bu hafta okul bizi yemeğe götürdü. Okuldan başka şeyler konuşalım dedik. Ama mevzu dönüp dolaşıp okula geldi. Yemek geç geldi, tadını sevmedim. Akşam eve gidince gürültüden ve mide bulantısından başım ağrıdı. Galiba bir yerde zamanımı kafelerde değil de deniz kenarında, bir ağacın altında yahut ırmak kenarında geçirmeye öyle alıştım ki. Kızlar her hafta bir kafede buluşmak istiyor. Benim için bu tür buluşmalar hiç keyif vermiyor. Bu hafta sonu zaten uzaktan eğitim aldığım Üniversitenin finalleri var. Yaşasın buluşmaları ekmek için harika fırsat! 

Finallerden sonra bir liste hazırlamalıyım aramam gereken kişiler var. Yine içime döndüm. Yine kendimi küçük dünyama soyutladım. Ben, çalışma masam, çekirdek ailemiz. 

Bir de yazın evlenen bir okul arkadaşım vardı. Bebeği olacakmış. Kelimenin tam anlamıyla ağzım açık kaldı. Hayatım bu aralar gürül gürül akan bir şelale gibi. Bende şelalede etrafına bakınıp ne olduğunu anlamaya çalışan küçük kurbağa.

Kuyruğum nerede? Kuyruğum yok!  Kuyruğum yok! Yaşamı anlamaya çalışırım bu gürültüde!

12 Aralık 2021 Pazar

imece usulü ninni

 

her başarılı insanın arkasında bir kedi vardır.

Zaten hayatta pek çok şey yaptım ama hiçbirine inanmadım, kendimi eylemlerimden kopuk hissettim hep.

Günün en sevmediğim vakti güneş batarken akşam üzeri. Bu vakit beni nedense hep mutsuz ve rahatsız hissettiriyor. sokakta oynama vaktinin akşam ezanına kadar olduğu çocukluk günlerinden kalmış olabilir. Okul daha kolay geçse bile sabahları koşarak ve keyifle gitmiyorum. Orada mutluyum ama garip. Zaten kışın gün aydınlanmadan uyanıp  yataktan çıkmak irade gerektiriyor. geçenlerde bir haberin başlığı psikoloji kış uykusunda olabilirsinizdi. Evet neden olmasın? Okuduğum bir kitapta adam gazete küpürlerini defterine yazıp yorumluyordu. Geçen senelerde bende bir ka. gazete alıp yapmak istedim. Ama o an gazetenin yandaşlığı o kadar midemi bulandırdı ki bırakıverdim. Bu günlerde bunu anımsıyorum. Gazete okumak için derin bir istek duyuyorum. 

Bu hafta hava oldukça soğuktu. Fırtınalıydı. Mahallemde her gün  önünden  geçtiğim ve gerçek anlamda sokağı aydınlatan lamba fırtınadan nasibini almış. Bu lamba aynı zamanda odamın tam karşısında. Tam uyuyacağım kıvılcımlar, cızırtılar. Ara ara devam etti. Huzursuz oldum. İnternetten araştırıp tedaşın uygulamasını buldum. Patlak sokak lambalarının fotograflarını çekip atıyorsun. Yorumlarda bir kaç şikayet olsa da  yapacak bir şey yok dedim ve fotograf çekip attım. Diğer gün okuldan gelince anneannemde bizdeydi. Lambanın cızırdama ve kıvılcım işini halletmişler. Ama hala yanmıyordu. Ben tekrar fotoğraf çekip attım. Anneannem başka uğraşacak bir şey mi yok dedi. Hiç zannrtmiyorum tamir edileceğini dedi. Olsun dedim. Diğer gün okuldan gelince lamba yapılmış hemen anneannemi arayıp havamı attım. Nobel alan Curıe bile benim kadar gururlanmamıştır.

Ablamın bebeği sağ salim doğdu. Artık annemin doğdu doğacak derdini mama yemesin üşümesin derdi aldı. Anne olmak meşakkatli. Ablamın anne olması hala garip bir şey. Gecenin beşinde beni arayıp tebrikler teyze oldun dedi. Bir hafta neşe topu olarak geçti. Okulda işler karışık insanlar stresliydi. gerçekten mutluluk insanın içiyle ilgili dedim. Ama tabi içini dolduran dışsal faktörler yadsınamaz. 

Teyze olunca bir ninni öğreneyim dedim. Atem tutemli olan. Ezgisini yanlış mırıldanınca memur arkadaş düzeltti. sözleri karışınca çocuklardan biri öğretmenim yanlı söylüyorsun babam söyler bana bunu dedi. Doğrusunu öğretti. Güzeldi. İmece usülü ninnim oldu.

Okuma hızım düştü. Bunda annemin hasta olup ev işlerine benim bakmamda var yardımcı öğretmenle aramızda olan gerimli anılarda var. 1 dakikalık bir iletişim bile olsa ben nezakete önem veriyorum. Ki her gün yüz yüze bakılan insanlarda bittabi aradığım ilk özellik bu.

The true cost  giyim sektörünün arka planını yün güzüne çıkaran bir belgesel. Zihin açıcı. Bir arkadaş kulübü ile onu izledik.

Kardeşim kamera kulübüne katılınca kameramı istedi. Hey gidi hey hiç başlamayan National Geographic kariyerim son buldu.

Geçenlerde okulla bir geziye gittik. İnsanları gezerken tanırsın diye bir söz vardı. Gerçekten öyle günü birlik olmasına rağmen hakkında önsezilerim olan kişiler bu konuda  kendilerini doğruladılar. Keyifliydi. Daha az diyaloğum olan 2 arkadaşın iyi yönlerini görmemi sağladı. 

Napoli romanlarını okumaya başladım.  Birde minimalizm ile ilgili bir kitap var. Yılın bitmesine az kaldı. Biraz üzgün hissediyorum. Aralıkta aynı akşam üzerlerinin bana verdiği o kıstırılmışlık duygusunu veriyor. Hemen güneş batsın yıldızlar çıksın istiyorum. Kapının önünde yapılan muhabbetleri sevmediğim gibi. 

Aydınlık günler kardan adamlı kışlar dilerim.

7 Aralık 2021 Salı

baby welcome

 

Bugün 7 Aralık.  Sanat 5 te telefonum çaldı. Wp araması. İlk alarm zannettim baktım ablam arıyor. Yoksa dedim  ve öyleymiş.

Karşıdaki ses yorgundu tebrikler teyze oldun. Uykudan uyanmak bir anda dinçlenmek o kadar kolay mı? Ah ne güzeldi. Alarm sesimi tebrikler teyze oldunla  mı değiştirsem acaba. Garipti. Çok neşeliydim bugün gerçekten güzeldi. Güne  gözünü açtığın ilk an çok önemliymiş gerçekten. Sonra annem uyandı. Ablam aklına geldiği için uyanmış. Anne olmak ne garip kilometrelerce ötedeki yavrunu hissedip uyanıyorsun. Bende tebrikler Anneanne oldun dedim. İşte dünyanın bir yerlerinde bir benek dünyaya geldi ve bizim gri yaşamlarımıza bir renk bir cıvıltı geldi .

Zeytin hasadı başladı. sobalar kuruldu. Yağmurlar iyiden iyiye kendini göstermeye başladı.