Bu hafta hava oldukça soğuktu. Fırtınalıydı. Mahallemde her gün önünden geçtiğim ve gerçek anlamda sokağı aydınlatan lamba fırtınadan nasibini almış. Bu lamba aynı zamanda odamın tam karşısında. Tam uyuyacağım kıvılcımlar, cızırtılar. Ara ara devam etti. Huzursuz oldum. İnternetten araştırıp tedaşın uygulamasını buldum. Patlak sokak lambalarının fotograflarını çekip atıyorsun. Yorumlarda bir kaç şikayet olsa da yapacak bir şey yok dedim ve fotograf çekip attım. Diğer gün okuldan gelince anneannemde bizdeydi. Lambanın cızırdama ve kıvılcım işini halletmişler. Ama hala yanmıyordu. Ben tekrar fotoğraf çekip attım. Anneannem başka uğraşacak bir şey mi yok dedi. Hiç zannrtmiyorum tamir edileceğini dedi. Olsun dedim. Diğer gün okuldan gelince lamba yapılmış hemen anneannemi arayıp havamı attım. Nobel alan Curıe bile benim kadar gururlanmamıştır.
Ablamın bebeği sağ salim doğdu. Artık annemin doğdu doğacak derdini mama yemesin üşümesin derdi aldı. Anne olmak meşakkatli. Ablamın anne olması hala garip bir şey. Gecenin beşinde beni arayıp tebrikler teyze oldun dedi. Bir hafta neşe topu olarak geçti. Okulda işler karışık insanlar stresliydi. gerçekten mutluluk insanın içiyle ilgili dedim. Ama tabi içini dolduran dışsal faktörler yadsınamaz.
Teyze olunca bir ninni öğreneyim dedim. Atem tutemli olan. Ezgisini yanlış mırıldanınca memur arkadaş düzeltti. sözleri karışınca çocuklardan biri öğretmenim yanlı söylüyorsun babam söyler bana bunu dedi. Doğrusunu öğretti. Güzeldi. İmece usülü ninnim oldu.
Okuma hızım düştü. Bunda annemin hasta olup ev işlerine benim bakmamda var yardımcı öğretmenle aramızda olan gerimli anılarda var. 1 dakikalık bir iletişim bile olsa ben nezakete önem veriyorum. Ki her gün yüz yüze bakılan insanlarda bittabi aradığım ilk özellik bu.
The true cost giyim sektörünün arka planını yün güzüne çıkaran bir belgesel. Zihin açıcı. Bir arkadaş kulübü ile onu izledik.
Kardeşim kamera kulübüne katılınca kameramı istedi. Hey gidi hey hiç başlamayan National Geographic kariyerim son buldu.
Geçenlerde okulla bir geziye gittik. İnsanları gezerken tanırsın diye bir söz vardı. Gerçekten öyle günü birlik olmasına rağmen hakkında önsezilerim olan kişiler bu konuda kendilerini doğruladılar. Keyifliydi. Daha az diyaloğum olan 2 arkadaşın iyi yönlerini görmemi sağladı.
Napoli romanlarını okumaya başladım. Birde minimalizm ile ilgili bir kitap var. Yılın bitmesine az kaldı. Biraz üzgün hissediyorum. Aralıkta aynı akşam üzerlerinin bana verdiği o kıstırılmışlık duygusunu veriyor. Hemen güneş batsın yıldızlar çıksın istiyorum. Kapının önünde yapılan muhabbetleri sevmediğim gibi.
Aydınlık günler kardan adamlı kışlar dilerim.
Ayyy minişe anneli babalı teyzeli uzun güzel sağlıklı bir ömür dilerim. Teyze sahibi olmak çok özeldir, miniş çok şanslı, iyi bilsin bunu :)
YanıtlaSilBu sıra ben de hayatımızın bu sıra kış mevsimini yaşadığımızı düşünüyorum ama az kaldı, bahar gelecek diyorum kendime.. Umarım Sibirya'da yaşamıyoruzdur ;)
Canım Ceren, evet inanıyorum az kaldı. Şimşekler gürlemeyi yağmur yağmayı bitirdiğinde gökkuşağının altında baharın keyfini çıkaracağız.
SilEyvahhh... yaşlandın. Bir teyzesin demek artık. Gözünüz aydın. Ancak imrendim bebeğe. Sen gibi bir teyzeye sahip olmak! Muhteşem. Halam'dan biliyorum. Onunla birlikte büyümek muhteşemdi. Hâlâ var ve onun varlığı sayesinde ben hiç büyümüyorum:) Bebenin de ben gibi hayatın tadını çıkaracağından da nedense eminim:))
YanıtlaSilteşekkür ederim. Muhteşem halanızın sizde bıraktığı duyguyu canım yeğenimde bırakmak için çabalayacağım.^^
SilCanım İlkay teşekkür ederim. Bende tüm yazılarına yorum bırakmasam da senin yazılarını okuyorum. Tavsiyelerini iç dökümlerini, sancılarını okumayı çok seviyorum.
YanıtlaSil