aylık favoriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aylık favoriler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mayıs 2021 Cumartesi

nisan ilhamları

                                      

okudum

Bu ay hiç roman okumamışım. Kurgu dışı kitaplar zihnimi epeyce yormuşum. Önümüzde ki ay merak ettiğim 1 yazarın ve klasiklerden bir kitabı okumam pek iyi olacak.

Ellerin zamanlarla dolu/ Paul celan

Şiir kitaplarını nasıl keşfedersiniz? Ben kitapevlerinde şiir rafını, internet sitelerinde şiir kategorisini bulur ve bir kitabı sepetime eklerim. Böylece bana bir süpriz çıkar gelir. Roman ve hikayede yabancı yazarları tercih ederken şiirde hep yerli yazarları tercih ettiğimi fark ettim. Bi Orhan Veli Bİ Cahit sıtkı derdimi anlatmaya yetiverdi zaten. sonra Didem Madak ile tanıştım onu da çok sevdim. Bir kabusta sayıklar gibiydi dizeleri. İşte bu şaitle geldiler oturdular kalbime. Tabi bir Ceviz ağacı olan Nazımı salkım söğütleri gibi olan Ahmet Arif'i , buz dağının görünmeyen kısmına yazan Cahit'i , benim doğduğum köyler diyen Cahit külebiyi, ve tabi kuşları uçan Cemal süreyya'yı velhasıl farklı tellerden çalan bir çok şairi çok sevdim. Yabancı şairlerle tanışmanın zamanı geldi deyip Pablo Neruda ve Cesare Pavese okudum. Bu ayda Paul Celan ile tanıştım. Bir şiir kitabını bir kerede okuyup üzerine konuşamam. Şiir kitaplarını gelincik tomurcuklarına benzetiyorum. Kat kat olan her bir yaprağı özenle açabilirsen ulaşırsın o minik tohumlara. Şiir kitapları dahi öyle. Okundukça, durdukça anlarım ve anlatırım.

Beyaz zambaklar ülkesinde/grigory petrov

Yıllar önce okumuş ve pek sevmiştim. Yine okudum yine sevdim. Keşke tüm eğitimciler, anneler babalar okusa. Hatta patates dağıtan belediyeler de okusa 3 tarafı denizlerle çevrili,  mevsim yaşanan, bir zamanlar Mezopatamya olarak anılan bu bereketli topraklarda patates dağıtmaya gerek kalmaz.

Var mısın? / Doğan cüceloğlu

Doğan hoca başka bambaşka bir insandı. son çıkan kitabından bir süre sonra yanımızdan ayrıldı. Kitabı e kitap okurken bu kitap elimin altında olmalı dedim. Bizim kültürümüzde yer edinen korku hükümdarlığından sıyrılıp içe dönük ve vicdanı ile yaşayan bir insan nasıl olunur bahsetmiş. Kitabı iç sesimle okurken hep Doğan Hoca'nın o tatlı yumuşak sesi geldi. 

Cennetin dibi / Gündüz Vassaf

Gündüz Vassaf  Zihnimin kıvrımları podcasti sayesinde keşfedip severek okuduğum bir yazar. Öylle kitabı okudum bitti yok. Altı üstü çiziliyor kitabın. Kitabı sevdim çünkü ben bana cevaplar veren değil sorular sorduran kitapları severim.  

İşte ben!

5 yaşında ki kuzenime bayram hediyesi aldım. Keşke tavsiye edilen kitaplardan alsaymışım. Bir hikayesi yok. İş bankası diye hemen sepete atmıştım. Bir dahaki sefer daha seçici olacağım.

Denedim
Elektrikli diş fırçası. Denildiği gibi ferah hissettiriyor keşke daha önce alsaymışım dedim. Diş ipi kullanma alışkanlığımı geri kazandım. 

Futureme.com ile 5 yıl sonraki kendime mektup yazdım. Eskidende yazardım iyi hissettirdi.
Çilek marmelatı yaptım. Pek nefis oldu. Arada süt ile karıştırıp meyveli süt yada yogurtla karıştırıp meyveli yoğurt yapıyorum. Acaip nefis oluyor.
Birde babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi pastası yaptım ki evlere şenlik!
Dinledim
Ntv radyo doğa konuşmaları. Kesinlikle doğaya duyarlı her bir bireyin dinlemes gereken bir program. Bir program dinleyip oradaki bir konuğu takip edip çok güzel işlere ve bilgilere ulaşabiliyorum. Program için tık

Bu ay 2 tane çileğim oldu onları balkonda büyütüyorum. Birinin adını Monica birinin adını Fransisca koydum.


25 Nisan 2021 Pazar

Mart İlhamları

Mart ayı ruhi bunalım ve hastalıkla geçtiği için kısa kitaplar okumuşum. Mart ayının dökümünü nisanın 3. haftası yazabildiğime bakarsak Mart baya bir tembel geçti. Alışkanlık takipleri çentiksiz kalmış. İzleme ve okuma listelerinin dışına çıkılmış ve bolca boş zaman geçirilmiş. Fakat artık  ortaya çıkardıklarımdan  yani sonuçtan ziyade sürece odaklanıyorum. sistemin öğrettiği şekilde değil öz şefkatli bir şekilde kendime yaklaşmaya karar verdim.
Okudum
Okuduklarım arasında en çok çocuklara fazla tüketiminin etkilerini anlatan Güneşi bile tamir eden adam kitabını çok sevdim. Behiç Ak hem yazmış hemde çok güzel bir şekilde resimlemiş. Kitap Japoncaya bile çevrilmiş ve ödül almış. Bir çocuğa hediye etmek için çok güzel bir seçenek.

Dinledim
Ntv radyo cidden iyi işlere imza atıyor. Edebiyattan sanata, moda akımlarından yemeğe bir çok alanda kaliteli programlar yapıyor. Telefonumda kullandığım podcast uygulamasını silip yerine bunu yükledim. Özellikle Bir bisiklet hikayesi programına bayıldım. Bisiklet ile uzun yolculuk etme fikrini zihnime kaydettim.

İzledim
beni neden öldürdün adında siber zorbalık adında bir belgesel. neden listemin dışına çıktım bunu neden izledim bilmiyorum. Amerikada ki çetelerden bir üye yok yere bir kızı öldürüyor. Kızın annesi pek tekin değil. Zamanında kokain ticareti yapmış. Katillerin peşine düşünüyor. hatta bütün çeteyi öldürme planı yapıyor. İşin bu kısmı oldukça ilginçti. Geri kalan kısmı gündüz kuşağı cinayet masası programları gibiydi.

Keşfettim
sürdürebilirlik üzerine çok güzel bir site keşfettim. solhliving. sadece araştırmalara değil birinci elden deneyimlere yer verildiği için bana çok ilham verdi. Özellikle şampuana geri başlamayı düşündüğüm bir zamanda okuduğum  sampuansiz hayata merhaba  yazısı beni tekrar harekete geçirdi.


 

28 Şubat 2021 Pazar

şubat ilhamları




Şubat ayı o kadar verimli bir aydı ki
okudum, izledim, dinledim, denedim ve çokça keşfettim. Bunun en büyük nedeni
bir çalışma alanı oluşturmak ve günlük rutinime üretkenlik saati koymak oldu. Her akşam
kendime sordum ben bugün zamanımı neye harcadım. Neler ürettim ve ne tükettim
diye.

Dinledim

Kuş bakışı

Ornitolog
Dr. Arzu Gülsoy Ergen'in hazırlayıp sunduğu programda kuşlar ile ilgili hem ilginç hem de
oldukça geniş bir yelpazede bilgiler yer alıyor. Bu yaz kuş gözlemciliği yapmak
istediğim için yaza kadar küçük de olsa bir hazırlık yapmak için bu programı
dostlarımızın yaşamına kuş bakışı bir gözlem yapıyoruz.
dinlemeye karar verdim. Arzu Hanımın açık ve duru Türkçesi ile bu minik 

Haftada bir tane ve özümseyerek dinliyorum. Bahsedilen kuşun literatürdeki
karşılığına yer verilmesi ayrı hoşuma gitti. Program Ntv radyo alt yapısı ile hazırlanıyormuş.
İnternetten baktığımda Ntv Radyonun bir derya deniz olduğunu görünce tamam
dedim. Mart ayında keşfedilecek bir sürü program buldum. Dinlemek için tık

Kahverengi yol panoları

İş kültür sanatın destekleri ile
hazırlan bir seri. Daha önce bahsettiğim yazı için tık

 

Bir şiir vardı

Şu an pek fazla şiir bulunmasa bile mevcut
şiirlerin seslendirilmesi oldukça başarılı. Şiiri dinlemiyorsunuz da yazarla
beraber yeniden yazıyor yahut yaşıyorsunuz benim en sevdiğim Nazım'ın yine
de iyimserlik şiiri.

Şiiri dinlemek için tık

 



Kardeşim

Sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana

Uçak sağ salim inebilsin meydana

Doktor gülerek çıksın ameliyattan

Kör çocuğun açılsın gözleri

Delikanlı kurtarılsın kurşuna dizilirken

Birbirine kavuşsun yavuklular

Düğün dernek yapılsın hem de

Susuzluk da suya kavuşsun

Ekmek de hürriyete

Kardeşim

Sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana

Onların dediği çıkacak

Eninde de sonunda da...

Nazım hikmet


Okudum

Ru

Kitabın adı Ru Fransızcada küçük
dere anlamını taşır, mecazi anlamı ise - gözyaşı, kan, para - akıtmaktır.

Ru Vietnamcada ninni, sallanmak anlamını
taşır. 10 yaşında Vietnam’dan göç etmek
zorunda kalan Kim Thúy'n hikayesini okuyoruz kitap boyunca. Boat people denilen
ve ülkesini, hayallerini geride bırakıp yaşama yeniden başlayanların hikayesi.
Böyle acayip kıyıda köşede kalan kitapları seviyorum.
Öyle karman çorman ki  yazarın yolculuğu esnasında ki sayıklamaları gibi.

Cesara Pavese

Tüm şiirlerini ve Güzel Yazı
okudum. Diğer kitaplarını merak etmekle beraber şiirlerini kitaplarından daha
çok sevdim.

Kadınlar pek
önemsenmez ailede.
Demek istediğim, bizde kadınlar evde oturup
bizi dünyaya getirir ve hiçbir şey söylemezler, hiçbir önemleri yoktur,
anımsamayız onları.
Her kadın kanımıza yeni bir şeyler aktarır,
ama hepsi bunu yaparken kendini tüketir ve biz, böyle yenilenmiş olarak,
varlığını sürdüren yalnızca bizleriz

Hani bazı insanlar vardır  ne söylese dinlemek istersin. Hiç sıkılmadan
yorulmadan. Her şeyden bahsedebilir size. Aynı merak ve ilgiyle her şeyi
dinlersiniz sizde. Ray Bradbury benim için öyle bir yazar. Onun o ilginç
taşıyışını seviyorum.
anekdotlarını, değişik fikirlerini, garipliğini acaip güzel bir şekilde

Eğer her gün
yazmazsanız zehir vücutta birikir ve ya ölmeye başlarsınız ya da delirmeye;
yahut ikisi birden

İzledim





Social dilemma belgeseli hakkında söylenecek pek çok şey var. 21.yüzyıl
insanın nasılda bir ürün olduğunu, internette saçtığımız onca verinin
yaşamımızı nasıl şekillendirdiğini görüyoruz. Dünya oluşan yönelimlerin, moda ve trendler dışında siyasi olayların ve hatta ülkelerin kaderinin nasıl
şekillendirildiğini görüyoruz.

Tales by Light en kısa tabiri ile çekilen bir fotoğrafın arka perdesini
bize gösteriyor. Sadece bir bölümünü izlememe rağmen içim sevgi ve merakla
doldu


5 Şubat 2021 Cuma

çağdaş yaşamda zaman sorunu




Amerikalı bir subayın, başkentin yüz kırk beş kilometre güneyindeki küçük bir şehir olan Kufa’da doğaçlama bir alışkanlık modifikasyon programını yürütmekte olduğunu ilk duyduğumda, Irak’a geleli neredeyse iki ay olmuştu. Ordunun bu binbaşısı şehirde çıkan son arbedelerin videokasetlerini analiz etmiş ve onlarda şöyle bir pa-tern (ortak davranış şekli) saptamıştı: Şiddet genellikle, İraklılardan oluşan bir kalabalığın bir meydanda veya başka bir açık alanda toplanarak birkaç saat içinde giderek büyümesini takiben ortaya çıkıyordu. Etrafta yiyecek satıcıları dolaşmaya, seyirciler boy göstermeye başlıyordu. Derken birinin bir taş veya şişe atmasıyla birlikte kıyamet kopuyordu.

Binbaşı, Kufa’nm belediye başkanıyla bir araya geldiği zaman tuhaf bir ricada bulundu: Yiyecek satıcılarının meydanlara girmesine mani olabilirler miydi? Tabii ki, dedi belediye başkanı. Birkaç hafta sonra Kufa Mescidi yakınlarında küçük bir kalabalık toplandı. Öğleden akşama kadar kalabalığın boyutu giderek büyüdü. İçlerinden bazıları öfke dolu sloganlar atmaya başladılar. Ortalığın karışacağını sezen Irak polisi, üsle telsiz bağlantısı kurarak Amerikan birliklerinden destek istedi. Akşam karanlığı çökerken kalabalık huzursuzlan-maya ve acıkmaya başladı. İnsanların gözleri, normalde her akşam meydanı dolduran kebap satıcılarını aradı, ama görünürde hiç satıcı yoktu. Seyirciler çekip gittiler. Slogancıların keyfi kaçtı. Akşam saat 8 olduğunda meydanda kimsecikler kalmamıştı.
(Charles Duhigg/Alışkanlıkların  gücü)

İstikrarlı olduğum tek konu istikrarsız oluşumdur. Evde her türden hobi malzemeleri bulunur. Bir dönem delicesine bir şeye merak sarıp sonra peşini bırakırım. Bu yıl kendime ciddi ciddi güzel alışkanlıklar kazandırmak için popüler kültürün meyvesi olan noktalı defterlerden aldım. Kendimce çizdim. savruk bir kaç harf çiziktirdim ve nizam ve intizam içerisnde gelen şubatı karşıladım.

Çağdaş yaşamda zaman sorunu çağdaş sanattaki anlam sorunu ile uzaktan kuzendir. Aralarında ki kan bağı dna testi lüzüm göstermeyecek şekilde bariz apaçıktır. Konumuz ne yazık ki çağdaş sanatta anlam sorunu değil zira öyle beylik laflar edemem ben. Konu çağdaş yaşamda anlam sorunu.
ilk kez kütüphaneye gittiğimde çıldıracak gibi olmuştum 5 kalın kitap -içinde bi kaç ansiklopedi de vardı- almış ve alamadığım diğer kitaplar aklımda kalarak eve gitmiştim. Bir anda bu kadar fazla kitaba erişebilir olmak küçük bir ilçede yaşayan ve emekçi bir ailenin kızı olarak beni delicesine mutlu etmişti.
Fakat bir şey oldu ve ben bu kadar fazla kitaba sahip olmanın verdiği verimsizliği fark ettim. Kitapları su gibi içiyordum. Her an her yerde hatta evden okula gider gibi okuyordum durup düşünmeden, düşünüp anlamadan, anlayıp özümsemeden.
Evimize internet bağlandığında yine aynı şey oldu. Aman Allahım sonsuz bir deniz ve sınırsız. Geri dönüp bakılınca bir kaç fan sayfası için öyküler yazmak imbd puanı 6,7 olan romantik komediler izlemek, bir ara beni bir sıtma gibi tutan korecanlık meselesinden başka elle tutulur hiç bir şey yok.
Entektüel(!) kişiliğim birden kayboluyor o hedonik bir kimliğe bürünüyordum.
sonra üniversiteye geçtiğimde ve ilk kez elime o kadar yüksek bir meblağ geçtiğinde 1 aylık harçlığımı 1 hafta bitirmiştim
gerçekten dönüp bakınca sadece metaaları değil arkadaşlarımı bile tüketmişim.
Tüm bunları tüketirken varolmamın dayanılmaz ihtiyaçlarını yerine getirdiğimi düşünürken aslında varoluşumu yok ettim. Odam o kadar eşyayla doluydu ki orada bana ve düşünmeye yer yoktu.
*İnsanların birbirleriyle alışverişte bulunacakları düşünceleri olmadığı için, iskambil kâğıdı alıp verirler ve birbirlerinin parasını almaya çalışırlar. Ah, acınası insanoğlu!

öğretmen arkadaşlarla çok bunaldığımız bir zaman işten eve gelirken hepsi A101 şok ve bime uğradığını söylemişti. sona buna bermuda şeytan üçgeni adını verdim. İçimde akıntını tersine yüzme refleks vardır. Bu muhabbetten sonra bir daha bu üçgene girmedim. Broşürüne bakıp ihtiyaç listemde olan bir şey varsa anca o takdirde uğrarım dedim.
*Sokrates, satılmak için sergilenen lüks mallara bakarak, b"Gereksinmediğim ne çok şey var" demişti.
Bu yazı kafam gibi karman çorman oldu.
hülasa almayı bıraktım. Alışkanlıklar ile ilgili yukarıda alıntı yaptığım kitabı okudum ve alışkanlıklarıma bir çeki düzen vermeye karar verdim.
Zaman en değerli şey ise onu harcarken paramızı harcadığımızdan daha dikkatli olmamız gerekmez mi?
bu sebeple pandeminin güzel getirileri olan online erişimler ile ilgili bir plan yaptım. Canlı yayınlar, online kurslara üye oldum. Akşam işten bitik gelip internette kaybolmayı bıraktım.
*Peki boş zaman çoğu insana ne getirir? Onu dolduracak duygusal hazlar ya da budalalıklar bulunmadığı sürece, can sıkıntısı ve atalet. Boş zamanın nasıl bütünüyle değersiz olduğunu, onların bu zamanı nasıl geçirdikleri gösteriyor: Boş zaman, tam da Ariosto'nun dediği gibi, cahillerin can sıkıntısıdır. Sıradan insanlar sadece zamanı geçirmeyi düşünürler; herhangi bir yeteneği olan kimse ise ondan yararlanmayı düşünür
Birde kitap alma olayı var ki ona şöyle bir çözüm buldum. Liste yapıyorum ve e kitap okuyorum.
Mümkün mertebe listemin dışına çıkmıyorum.
Türk telekom kullanıcılara özel E dergi diye bir uygulama yapmış. Dergi okumalarımı oradan yapıyorum.
Yaşamıma çekidüzen vermeye çalışıyorum. Annem bir defter ve liste yapmak mı çekidüzen diye hayıflanıyor. Her kız annesinin hayali. Aşağıda ki kolaj bütün fikirlerimin bir yansımasıdır.


*Arthur Schopenhauer
Yaşamın bilgeliği üzerine aforizmalar