29 Temmuz 2021 Perşembe

Bize acılarla dolu bir memleket vadetmediler

“Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki?”
Böyleyken
Böyle oldu.
sepya meksika filmeleri gibi. Bahçemiz seramız,bahçedeki evimiz yandı. Ev ahşaptı. Kül olmuş hiç bir şey kalmamış geriye. Gece evlimizi(şehirdeki) tahliye ettik. Başımıza kül yağdı. Şu an hava hala kızıl. Gökyüzü duman dolu. Ama yangın söndürüldüğü için evimize girebildik. Şehirdeki evimiz sağlam. Yine de kapının önünde bir çanta hazır bekliyor. Gece çok kötüydü. Gündüz gittik baktık. Ağaçlar mahvolmuş, evler yanmış, yol kenarında yangın devam ediyor. Toprakla söndürebildiğimiz yerleri söndürdük. Yol boyunca irili ufaklı yangınlar var. Ama herkes canın malının derdinde. sanki üçüncü dünya ülkesi gibi. Kaotik bir ortam var. Asıl gece en  kötüsüydü. sirenler, anonslar köyden gelenlerin ağlamaları, hayvanların sesi. sokakta köylüler ağlıyordu.. Çıktık abim ağlayarak geldi. Her şey yandı kül oldu diye. Oturduk ağladık hep birlikte. Ben en çok ördeklere jessia,monica ve lolitaya ağladım. Babam onları alamamış birinin yeni yumurtadan yavrusu çıkmış. Gözümden yaşlar durmadan aktı. Öğlen bakmaya gittik. Ördeklerin hiç birine bir şey olmamış koskoca yer yanmış. Ama ördekler yavru ve yumurtalar dahil capcanlıydı. Annemle oturup ağladık. En çok o canlara korktuk. 
Şu an şehirde durum ne bilmiyoruz. Nere yanıyor nerde ne var. İnstagramdan takip ediyoruz. Resmi bir açıklama yok. Çoğu yerde itfaiye yok. Köylüler toprakla söndürmeye çalışıyor.
Bilmiyorum. sular yok.   Alakasız onlarca km ötede yangın çıkıyor. Şehir güvenli değil. Ama insan memleketini bırakıp nereye gider ki. Kendime hep sorardım şimdi de soruyorum. Kendi ülkemde bir savaş olağanüstü bir hal olsa bırakır mıydım diye? Bu kez soruyu sormadım Cevabı verdik hep beraber. Kimse gitmedi. Herkeson kıvılcıma kadar savundu. Köylere soğutma çalışmalarına yardıma gittik. Dünden beri uyanığım.
Her yer yandığı için itfaiyeler yetişemiyor yanıp gidiyor bir yerler. 
Oraları görünce o çaresizliği ve yalnızlığı hissedince ilk kez nefret ettim. Bu neyse ondan. Bu neyse ona sebep olanlardan. Bu neyse sebebinden. 
Biz iyiyiz. sevdiklerimiz iyi. Evi,iş yeri bahçesi yanan çok arkadaşım var. Burada metre kareye o kadar çok acı düşüyor ki size yazmak istedim.


 

28 Temmuz 2021 Çarşamba

yangından kaçamayan kaplumbağalar, yokluğun delirten çığlığı, oyunbozan yahut oyun kuranların bütüncül kişiliği

"Günaydın! Olur ya belki sizi göremem; iyi günleriyi akşamlar ve iyi geceler ! " Truman Show
Delilikle dahilik,ölümle yaşam arasında ince bir çizgi olduğunu biliyordum. Ama varlık ve yokluk arasında bu denli bir çizgi olduğunu bilmiyordum. Bu iki kavramı üst üste binmiş içi kat olarak düşünürsek aralarında incecik ve kırılgan bir buz tabakası var. Ve bir anda oluşan minicik bir çatlakla kulakları sağır edip insanı çılgın edecek bir gürültü çıkarabiliyor. Bugün öyle oldu. Hep olur. Haberlerde, gazetelerde bu ses yalıtıldığı için duyamayız. İnstagramda kadın ölümleri yahut doğal afetlerle ilgili bir haber gördüğümüzde saliselik bir üzüntü yaşayıp hemen kaydırırz. İşte bize rahatsız hissettiren duygudan kurtulmuşuzdur. Ama ne zaman bu tür hikayelerin öznesi olsak gerçeğe tüm çıplaklığı ile tanıklık etsek o zaman kırılan buz tabakasını duyarız. Bu ölüm için dökülen gözyaşıda olabilir pekala, yıkılıp giden yahut yanıp kül olan bir binanın karşısında çöküp kalmakta.

Kalbim üşüyor. Dışarda bu demli büyük bir yangın varken ve hava sıcakken.  Yaşamın kırılganlığını insan olmanın acziyyetini ve zayıflığını bilmek bana acı veriyor. 
Öğlen vakti çocuklardan biri pencereden dumanları görmüş. Pencereden bakınca bu kadar büyük bir duman kümesi olmasına şaştık kaldık. Hemen haber geldi zaten yangın uzakta ama oldukça büyükmüş. Tüm öğleden sonra aramalara dönmek ve arama yapmakla geçti. Bir kaç tanıdığın iş yeri evi arabası yanmış. 
Arkadaşım anlattı. Kuzeni işte olduğu için arayıp hiç bir şeyi olamazsanız kuşumu alın demiş. Kalbim dikiş tutmayan bir et parçası oldu. Geçen yaz  abim Yangın işlerinde bir kaç ay çalışmıştı. Yangından hayvanlar çok ölüyor mu demiştim. Tabi en çok kaplumbağalar bir kaplumbağa asla yangından kaçamaz dedi. Yani bu bariz ortada bir gerçekken içimi parçaladı. O günden beri ne zaman bir yangın haberi alsam yanmaktan kaçamayacağını bilen bir kaplumbağa oluveririm. Zaten o kadar çok yangın oluyor ki . Hiç bir zaman yananın yerine bir yenisini koyamıyorlar sanki.

Yangın ırmağın karşı kıyısında. Bizden epey uzak. Ama akşam çöktüğünde o kadar şiddetlendi ki lavları fışkıran bir yanardağ gibiydi. Olurda dedim ne olur ne olmaz gece yarısı bir tahliye haberi alırız. Bir minik çanta hazırlayıp içine bir şeyler koyayım dedim. Bocaladım kaldım.
not: Evin karşısında yangın söndü. Bahçemizin orda başlamış. sadece şunu demek istiyorum. Gerçekten aynı anda bir sürü farklı yerde yangın çıktı. Hala sıçrama mesafesi bile olmayan yüzeysel olarak bir birinden tamamen bağımsız yerlerden yangın haberi alıyoruz. Biri bir uçta biri bir uçta.
Neşeyi, düş kırıklığını, heyecanı hatta acıyı bile kavrayabiliyorum.  Ama kötülüğü kavrayamıyorum. Zihnim almıyor. Patlayacı madde atan bir araba arıyorlardı. Bulundu diye duyuntu çıktı. İçinde 5 tane suriyeli varmış. İlk çok öfkelendim. Milliyetçi bir duyguyla yükseldim. İçimden ama kimseyi kışkırtmaya gerek yok. Ama sonra dedim ki. Kim kimin kuklası belli değil ki! Yandaş kim muhalefet kim belli değil! Bir oyun var biliyoruz. Ama bunda bir oyun var diyenler bile bir kukla mı bilemiyoruz. Belki omuzları üzerine dökünen  o görünmez kukla iplerini göremiyoruz.
Elektirik kesintisi olabilir. Yazamayabilirim. Mal kaybı yahut duman zehirlenmeleri oluyor. . Endişelenmeyin.

" Olur ya belki sizi göremem; iyi günleriyi akşamlar ve iyi geceler ! "


 

25 Temmuz 2021 Pazar

closed for wedding!

“Gülünç derecede basit görünüyor ama alışkanlığınızın nasıl işlediğinin farkına vardığınız, işaretleri ve ödülleri tanıdığınız an, değişime giden yolu yarılamış sayılırsınız”


 Bugün itibari ile hatır için çiğ tavuk yeme sezonum kapanmıştır. Temmuz ayı boyunca 3 kına 3 düğün toplamda   adet yakın arkadaş düğünü ile nedimelik sıfatımı sıyırıp atıyorum. Bir kara deliğe atıp maddenin bilinmezliğine doğru yola koyulsun. Bu nedir yahu! Gelinin arkadaşı olarak gözler üstünde, erkek tarafı kız kuzenleriyle yaşanan düşük voltajlı gerilim, teyzelerin duyabileceğin frekansta yorumlamaları, sonsuz bir dedikodu denizi, geleneksel ve yağlı yiyecekler. Hepsi bitti.

Artık güneş, deniz ve kitaplarım bahtiyarım.

Alışkanlıklar üzerine paralel iki kitap okuyorum. Bir türlü bitiremedim kitapları. Alışkanlıkların gücü ve anatomik alışkanlıklar.

Kitap kulübün biletini bile almıştım. Ama bildirim gelmeyince katılamadım. Yorumları çok merak ediyordum.

Pijama partisi güzeldi. Ama yatılı misafir ağırlamak zor işmiş. Yakın arkadaşlarım olsa bile onları daha iyi hissettirmek için çabalamaktan yorgun düştüm.

Reddit aktif kullanmasam bile çok sevdiğim bir panel. Gerçek anlamda faydalı içerikleri bulmak mümkün. Çok kullandığım not ve plan uygulaması olan notıon için güzel şablonların olduğu bir grup için  tık

Yarın iş başı. Kendimi mental olarak iyi hissediyorum. Planlarımı yaptım. Alışkanlıklarımı gözden geçirdim verimli bir hafta için hazırım.

Gelecek hafta daha çok okumuş öğrenmiş yaşama bir şeyler katmış Nil olarak görüşmek üzere!



20 Temmuz 2021 Salı

artık benimde bir terapistim var!

Kimi zaman küçük ayrıntılar birleşip yeni bir tat oluşturuyorlar, daha önce bilmediğiniz bir tat. Mutluluk dedikleri bu kadar mı acaba? Bu kadarsa da yeter, yalnız sınırları bilinmeli.

 


geçen pazartesi

Bana bir araba çarptı. Karşıdan karşıya geçerken. Tamda kaldırıma üç beş adım varken. Hem de insanlarla dolu bir kafenin hemen karşısında. Biraz sarsıldım. Tamponu tuttum. Ve çok utandım. Hemen o an oradan kaçıp uzaklaşmak istedim. Affedersiniz dedim araca. Sürücünün beni duyması imkansızdı. Bazen duvara çarptığımda da derim. Affedersiniz. Galiba suçluluk duygusu benim bağrımda bir yaka gibi taşıdığım bir şey.

Bu hafta

Hafta sonu günü birlik bir geziye çıktık. Yol uzundu. Fakat zaten yol boyunca uyuduğum için beni pek etkilemedi. Yine de üzerimde atamadığım mahmurlukla sanki buğulu bir camın ardında gibiydim. Neyse ki yol bitip hedefimize vardığımızda her şey uçtu gitti. Bütün yorgunluklar yerini neşeyle karışık hüzne bıraktı.  Yıllar önce bolca vakit geçirdiğim ve bana güzel dostluklar ve bir kaç  can acısı bırakan bu yeri görmek pek garipti.

Hava çok sıcaktı. Otobüs durağında bir gelinlikci ile karşılaştık. sen kendine değer vermezsen erkek sana hiç değer vermez tarzı  bir konuşma yaptı. Ben tam dinleyemedim. Kanımın bile buharlaştığını hissediyordum ve yere çökmüştüm.

 Kahve dünyasının buzlu mochası midemi bulandırdı. Dönüş yolu boyunca  mide asitim ilk kez karşılaştığı bu sıvıya savaş açmış gibiydi. Neyse ki gelecek kaygılarım ağır bastı da yurt dışı planlarımız hakkında ateşli bir tartışmaya tutuşunca midemde olan 3. beden harbini unuttum.

1 haftalık tatilde ne yapsam dite düşünürken bitti. Şimdiden geriye 5 güncük kaldı. Cuma günü çok yakın bir arkadaşımın düğünü var. Bu ay düğün ayıydı.  Şu iki günü atlatıp uuuuzun müddet düğün adı duyasım yok. Hazır düğün gelmişken şehir dışından arkadaşlar gelecekler. Yaşasın pijama party!

uzun zamandır gratis girl iken Kore ürünlerinin çoğalması ile Watsons'a geçiş yaptım. Tüm sosyete camiasına hayırlı uğurlu olsun.

bu aralar buz ve kahveyi birleştirip yeni tarifler uyduruyorum. Birde marmelatla yaptığım meyve suları var ki enfes! sadece bir kaşık marmelat soğuk su ve dilediğim kadar buzu karıştırıyorum.  Canım soğuk çay çekerse o zaman üzerine dondurduğum çayları atıyorum.( bu cümlenin daha iyi bir versiyonu olabilir gibi hissediyorum ama bulamadım.)

Kitap okumaya dönüş yapmak için polisiyeden giriş yapayım dedim. Gerçekten işe yaradı. Eski okuma tempomu yakaladım. Bir haftada üç kitap bitirdim. Kitap kulübünün toplantısı daha olmadı ama en azından hedeflerimden birine ulaşmak hoş. Yamaç paraşütü için çok heyecanlıyım. Bir kaç hafta sonra minik bir kuş gibi süzüleceğim.

Ve kendim için aldığım en güzel karar. Geç bile kaldım. Artık benimde bir terapistim var. Psikoloji üzerine okumaya kendimi anlamaya çalışsam bile bu farklı bir şey.  Çok heyecanlı ve mutluyum. Yani beni bu kadar mutlu etmesinin bir sebebi bu kararı alabilmek. Farkında olmadan yaptığım tutum ve düşünce hatalarının ayrımına varmak istiyorum. Hayatta daha düzenli ve istikrarlı olmak istiyorum. Tabi bu sadece bir anahtar. Benim çabam ve azmime bağlı.

Bu sene geçte olsa ayrımına vardığım bir diğer şey güneş kremi kullanmak. Kemiklerim güçlensin diye mangaldaki köfteler gibi olmakta ısrar etsem de artık fikrim değişti. 

Şimdilik benim tatlı olağan yaşamımda işler böyle.

Bakıldığında basit ve alışılmış gözükse bile yaklaşıldığında neşeli ve kendine has bir şeyler görmek mümkün.

Ki herkesin yaşamı öyle değil midir?

11 Temmuz 2021 Pazar

Kendimi aradığım yaz

 

Bir bize mahsus değil Dünyayı vaz geçilmez bulmak. Bir serçecik tanırdım ki ben Yüreğini yarıp baksaydınız Bir gökyüzü bulacaktınız eminim

Dün çok sevdiğim bir arkadaşım evlendi. Yaşadığım şehre taşınacak çok mutluyum.  Bir müddet tamamen içe dönmüş ve telefonlara bakmaz buluşmalara gitmez olmuştum. Şimdi programları organize ediyor hafta  sonundan plan yapıyorum. Onlarla bir araya gelmez iyi geliyor. Kimi hayattaki yerini bulmuş. Kimi aramaya devam ediyor. Kimi varoluşsal sancılarla kıvranıyor. İnsan ne iyi geliyor insana. Ama her zaman böyle değilim. Dönem dönem insanlardan tiksinen hamam böcekleri gibi insanlardan kaçıyorum. Bana iyi gelmiyorlar seslerini işitmek,onları dinlemek onlara bir cümle bile kuracak halim kalmıyor. Böyle zamanlar yazasım okuyasım dinleyesim de gelmiyor. sadece uyumak yahut yürümek durmadan düşünmek yada ölesiye düşünmemek arasında gidip geliyorum. Bu duygu durumu ne zaman başlıyor nasıl son buluyor bilmiyorum. 

Yaz geldiği için mutluyum. Gerçi hava  olabildiğince sıcak ama olsun. Pinterestte ki summer listlerden ilham alarak bir liste oluşturdum.  Geçmişte kalan ortaokul ve liseden arkadaşlarımla iletişime geçtim. Yaşadığım şehri seviyor muyum? Burada yaşanılacak mümkün hayatların en güzel versiyonunda mıyım? bu soru beni bunları yapmaya itti. 

Zaten beni zora sokan ve huzurumu bozan iki sorudan biri budur. mümkün hayatların en güzelini mi yaşıyorum? ve kendimin en iyi versiyonu muyum? 

Okuma listelerimi güncelleyip kitap kulübüne aktif katılım yapmaya karar verdim. Okumadıkça çürüyorum. Okumadıkça yolumu kaybediyorum.

Yaz için bir kamp çadırı balkona düzenleme ve ekstrem spor denemeleri doğa yürüyüşü ve bolca okumalı bir yaz planladım. Umarım neşe dolu ve kendini bulmalı bir yaz olur.