14 Eylül 2021 Salı

Bu gelen bahar değil mi?

Acıyı unutmak çok zor olsa da, güzelliği hatırlamak daha da zordur. Bir tane bile mutluluk yaramız yoktur. Barıştan çok az ders alırız.

Bahar geldi diyorum. Herkes ''ne baharı yahu!'' diyor. Yahu sonbahar bahar değil mi? sonbaharı seviyorum. Eskiden kahverengiyi hiç sevmediğimi hatırlıyorum. Bana boğucu gelirdi. Kahverengi demek sıkıcı işler yapan sıkıcı insanlar demekti. Kahverengi bir insan olsa bugün git yarın gel diyen devletin her kademesine yerleşmiş orta yaşlarının sonunda emekliliğini iple çeken bir yandan çocukların üniversite düğün masrafları ne olacak diye hayıflanan yaşamdan bıkmış usanmış bir insancık olurdu. 
Kahverengi olsa olsa  parlak ve yaşam dolu değil de soluk ve sıkılmışlık dolu olurdu.
Bu düşünceler zihnimi ne zaman terk etti. Ben ne  zaman kahverengiyi yumuşacık sıcacık bulur oldum bilmiyorum.  Ama artık sonbahar gelse  diyorum. Kışlıklar inse, yumuşacık toprak tonlu kazaklarımı giysem.  Dumanı tüten yeşil çayıma yahut mis gibi  kahvemi içime çeksem. Çocuklarla sonbahar ne güzel renklerin var şarkısını söylesek. Yaprakları yeşilden sarıya dizsek.
Bütün bahar güzellemeleri bir yana her baharda ilk ve son olması fark etmez alerjim çıkar bütün değerlerim düşer. Bugün öğretmen arkadaşlardan biri hasta mısın diye sordu. Bende bahar gelince böyle olurum dedim. Güldü sanki baharın tüm sorumluluğu senin üstünde.  sanki sen yeşil kıyafetini sıyırıp atıyormuşsun gibi dedi. Doğayla ilişkin çok sıkı fıkı olduğundan mı acaba diye ekledi.
Güldüm çok hoşuma gitti. Belki neden olmasın?
Geçen yıl aynı benim gibi hayata atılınca  bir iç  karmaşa yaşayan çok yakın bir arkadaşım her şeye en baştan başlayacağım deyip sınava hazırlanmıştı. Bu yıl istediği bölümü kazandı ve yeniden okumaya başladı.  Onun için mutluyum.  İçimde bir parça var. Keşke ve acabalarla  dolu.  Gerçekte var mı yoksa bir sanrı mı ? Şüpheye düştüğüm varlığı mı yoksa  içinde barındırdığı manalar mı bilmiyorum.
Kardeşim okul için toparlanmaya başladı. Bizimle  ne yapmak istersin liste yapalım dedim. Bugün ona  lolipop aldım. Annem börek yaptı. 
Ablamı görüntülü aramak ve ona   13.230 kilometre uzaklıktayken  valiz hazırlamak garipti.
Bir kadın dergisinde bize en çok yakışan saç renginin küçükken olan olduğunu okumuştum. Bunu beynimde değiştirip küçükken heves ettiğim Tübitak yayınlarının bilim setlerini almaya karar verdim. Öyle heyecanlı ve mutluyum ki. 
Şimdilik olağan yaşamımda işler böyle.


 

4 yorum:

  1. Yazının ilk satırlarında yol alırken tam da "ama kahve de kahverengi," diyecektim ki... yazı sus, sadece beni oku dedi. Güzeldi yani. Olağandı!:)

    YanıtlaSil
  2. :) sen her bahar böyle oluyorsun demek ki :) en hoş, kardeşin ve ablandı :) hayat güzel :)

    YanıtlaSil
  3. Ne tatlı bir anlatım. Sonbahar mevsimini çok severim en az ilk bahar kadar tazelenmeyi nefesi anımsatır bana. Hayatımızda hep baharlar olsun :))

    YanıtlaSil