6 Şubat 2025 Perşembe

BCP Ocak/ Şifalı Otlar Kitabı/ İlhan Berk

 


Bcp ocak temaları panayır, festival, fuar, müzik, yemek vb. Ben yemek konusunu seçtim.

Uzun yıllar önce oda arkadaşlarım nasıl olduysa benim olmadığım bir akşam anlaşıp internetten bir sürü yemek kitabı almışlar. Kocaman kocaman ansiklopediler, küçük resimli kitaplar. Nasıl karar vermişlerdi, arkasında nasıl bir hikaye vardı bilmiyorum. Beni nasıl unuttular o zaten muamma. Neyse hiç yemek kitabı almadım. Annemin yeşil bir yemek tarifi kitabı vardı. Bir kaç kez okumuştum. Ama ben kitaptan tarif yapamıyorum. Hala ara ara yemek dergilerini karıştırırım. Çok güzel farklı salata tarifleri oluyor. Ama ben yemek konusunda tam bir guru değilim mantığın tam kavrayamadım. Bazen çok güzel oluyor. Herkes bayılıp tarif istiyor. Bazen yenmiyor çöpe gidiyor.

Kitapla Tanışma Hikayem: Evde hiç yemek kitabı yoktu. Kütüphaneye gitmek gelmedi içimden. Bende e kitap sitesine yemek yazdım. Aslında okumak istediğim başka bir kitap vardı ama indiremedim. Bakarken İlhan Berk'in bu kitabını görünce heyecanlandım. Şiirlerini çok severim. Böyle bir kitabı olduğunu bilmiyordum.

Kitabın Konusu: İlhan Berk şiirsel üslubunu yer yer kullandığı bu kitabında Lokman Hekim çoğunlukta olmak üzere, çeşitli sağlıkçıların bitkiler hakkında verdiği bilgileri anlatıyor. Bazı yerlerde ilgili bitki ile şiirlere  ve öykülere yer  verilmiş.

Yorumum: Genel olarak kolay okunan bir kitaptı. Yazım dili sadeydi. Bilgiler ilginçti. Ama kaynak alıp ne kadar hayata geçirilir bu bilgiler emin değilim. 

Bonus: Ntv radyo'da yayınlanan "Acı,Tatlı, Mayhoş" çok sevdiğim bir yemek kanalı. Düzenli olarak dinliyorum. Tarihi, kültürel anlamda yemeği, farklı tarifleri; yöresel tatları oldukça hoş bir dille anlatıyor. İlgisi olanlar bir göz atabilir.

Elma giren eve ayrılık girmez!

Ölüm, beni bahçemde lahana ekerken bulursa, öldüğüme değil de, işimi bitiremediğime yanarım.’ Montaigne

Ten için Teninin daima gül gibi kokmasını isteyen kimse, kuru kırmızı gül yaprağını alıp havanda un gibi döver ve bunu bir kutuya koyarak her banyodan sonra vücudu henüz terli iken sürerse, teni daima gül gibi olur. Her yıkanmadan sonra tekrarlamak lazımdır.

Sarmısak, soğan yiyen kimse ağzındaki kokuyu gidermek isterse, kuru kişniş (karakimyon güzel kokulu bir tohumdur) çiğnerse, koku derhal zail olur.




bu kafeste yaşarsan severim

 


masal kuşunun yaralanmış kanatları
Ingeborg Bachmann

Bir ilişkinin insanı bir yandan yaşatırken bir yandan öldürmesi mümkün mü? Evet mümkün. Kendine kötü geldiğini bildiği halde uyuşturucudan yahut bağımlılıklarından kurtulamayan insanlar tatlı-ekşi bi haz alıyorlar herhalde. Y. tanıdım ayaklarım yerden kesildi. İlk annem bile "Sonunda seni istediğim gibi seven birisi" diye sevindi. ama ilerleyen zamanlarda onun sevme biçimi bana kötü gelmeye başladı. Ailem fark etmeye başladı. Kıskançlığı durmadan arttı. Huzur bulmak için girdiğim ilişki de sürekli tedirgindim. Sürekli olmayan sorunları üretiyor, çözmemi istiyor; bir yandan çok sevmeye devam ederken, bir yandan acımasızca davranıyordu. Kafam karışmıştı. Yine de sonu beni üzecekse bile bazen ufak bazen devasa sevginin peşinden gittim. Çok yara aldım, çok ağladım. Çok korktum. Artık dün de bugün de önemini yitirdi. Yarın için de bir umudum kalmadı. Ailem, canım ailem; canım babam, abim, ablam kardeşim hepsi destek oldu. Çok yakın bir tanıdığımızın oğluydu. Evlenmek niyeti ile görüşmeye başlamıştık. Başta birbirini destekleyen ilişki sadece onun istek ve ihtiyaçlarına göre şekillendi. Ata-erkil değil onun ki tanrısal-kil'di. Sürekli narsist tanısı konuluyor insana. Ama benim hayatımda gördüğüm en bencil(bunu oldukça gizlice yapan) insandı. Çok canımı yaktı. Yumaşak karnımı görmüş olmalı bende bir türlü bırakmadım, ayrılamadım. Lanet olası sevgim hemen tükenmiyor. Zor seviyorum, sevince de bırakmak mı zor oluyor ne bileyim. Ama içimde her şey tükendi. biraz yas, çokça sessizlik; bolca kitap, bir miktar işkoliklik beni kendime getirecek. Annem psikolojik destek al dedi. Çok doğru ama şu an sessizliğe ihtiyacım var. Belki hunharca yazmaya. Arkadaşlarımla görüştüm dün. Çok sevdiğim insanlar bana çok iyi gelir. Dün iki saat görüştüm. Eve gelince bi şey yapamadım sadece uzandım uyudum, uyandım. nasıl hissediyorsun dediklerinde tüm duygularım bir yün ipliği biri gelmiş mikserle karıştırmış kafamda kocaman bir yumak. göz yaşlarım onların üzerine dökülmüş o da bir katran gibi yaşları içine çekmiş. ağırlaşmış, ağırlaşmış.