21 Şubat 2023 Salı

Merhaba Bay Winston




SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR.

Bir yerde gerçek acının dilsiz olduğunu okumuştum. Gerçekten acı çektiğinde göğsünün ortasında bir kara delik oluyor. O kara delik tüm kelimeleri katran karası boşluğunun içinde yutuyor. siz göğsünüzde kocaman bir acıyla sessiz sedasız kalıveriyorsunuz. ağzınızı açsanız oysa ki, iki çift kelam etseniz her şey yaş dökecek. nehirde ki kunduzlar, yuvadaki saksağanlar. bir tek onların* gözünden yaş akmayacak. zaten kimse de onların tek göz yaşını istemez ki. onların göz yaşı suyu bulandırır. onların gözyaşı timsahı utandırır.

..................

eskiden çok üzüldüğümde kalbimde kırık cam parçalarının olduğunu hissederdim. pelte pelte olmuş bir kalp, kocaman cam parçaları mütemadiyen sızan kanın yoğunluğu. ama şimdi her yerimde hissediyorum o cam parçalarını. kafamda, elimde, yemek yerken dilimde. ayaklarımda, göz kapaklarımda. her yerimde...

..................

Keşke iki yakamı bir araya getirip dökebilsem içimi. Keşke çözebilsem boğazıma dolanan düğümleri. Zihnimdeki karmaşayı sustursam. 

................

aslında bir haftadır kendimi topladım. işe başladım. Temiz hava aldım. ama  Turgut Uyarı'n kalbim bozuk bir saat gibi hep sende durur dizesi gibi. Zihnim bozuk bir saat gibi durdu kaldı bu acıda. Haberlere bakmadım bir haftadır. Gidebildiğim kadar yardım faaliyetlerine katıldım. Bağış yaptım. Depremzede tanıdıklarıma, üniversiteden arkadaşlarıma ulaştım. Daha başka ne yapabilirim diye debelenip durdum.

...............

Nilay Örnek  İTÜ'de yardımcı doçent Fatih Örnek ile çok bilgilendirici bir poscast hazırlanmış. İstanbul gibi olası deprem bölgelerinde yaşayanların depremden önce bina kontrolleri ile ilgili izlemesi gereken yol çok güzel anlatılmış. Dinlemek için tık

Barış Özcan'ın 100 saatlik deprem yayını oldu. Onlarca uzman, psikolog, youtuber katıldı yayına. Sorular sordular sorulara yanıtlar aradılar hep beraber. Elde edilen geliri depremzedelere bağışladılar. Podcast olarak önemli yerleri birleştirip yayınlamışlar. Çok bilgilendirici ve psikolojik yönden çok destekleyiciydi. Özellikle son kısmı bana çok iyi geldi. Podcast için tık

Yazıp yazıp sildiğim çok şey oldu. Yazarken kendimi Winston gibi hissettim. Hani şu 1984'te düşünce suçu işleyen. 


"Gerçekler ne yaparsanız yapın gizlenemezdi. Araştırıp kovuşturarak ortaya çıkarılabilir, işkence yaparak sizden sökülüp alınabilirdi. Ama amacınız hayatta kalmak değil de insan kalmaksa sonuçta ne fark ederdi ki? Duygularınızı değiştirmeleri olanaksızdı, siz kendiniz bile değiştiremezdiniz duygularınızı, isteseniz bile. Yaptığınız, söylediğiniz ya da düşündüğünüz her şeyi en küçük ayrıntısına kadar açığa çıkarabilirlerdi ama nasıl işlediğinizi sizin bile bilmediğiniz yüreğinizin içi, sırrınızı korurdu."










1 yorum:

  1. "…yüreğinizin içi, sırrınızı korurdu." alıntıda en çok bu kelimelere takıldı aklım. Belki de bir şekilde yüreğime dokunduğunu hissettiğim içindir.
    Bir uzman psikologdan duymuştum. Depremle ilgili maruz kalınan bilgiler, görüntüler; depremi birinci dereceden yaşayan bir depremzedenin yaşadıkları kadar travmatik etkiler bırakabilirmiş. Hayat zor olsa da yaşayanlar için devam ediyor.
    Ben de haberleri takip etmeyi bıraktım. Zaten günlük hayatımda da haberleri takip etmezdim. Ama bu deprem, depremi yaşayanın da yaşamayanın da hayatında çok büyük etkiler bıraktı.
    İstanbul için büyük deprem olasıklıkları hep konuşuluyordu. Gerçekleşen son depremlerle birlikte tekrar gün yüzüne çıktı bu olasılıklar. Ne yazık ki önlemler alınmıyor. Gün geçtikçe kalan yeşil alanlara binalar dikiliyor da dikiliyor. Müteahhitler ve belediyeler sanki birbirleriyle yarış içerisindeler. Doğru düzgün acil toplanma alanları bile yok.

    YanıtlaSil