9 Ocak 2022 Pazar

Gelinin kız kardeşi ve benim postallarım




Ocağın ilk haftasını geride bıraktık. Bu hafta kendimce yeni yıl matraları hedefleri vs tarzında hazırlıklara girişmediğim için olsa gerek benim için hiç bir şey ifade etmedi. Üniversite yıllarımda adet edindiğim bir alışkanlık vardı. Aralığın son günü en yazlık giysilerimi giyer ve kışa merhaba şenliği yapardım. Karın ortasında rengarenk gömlekler, yağmurun altında çiçekli elbiselerle anılarım var. Neden fotoğraf çekilmedim ki. Fotoğraf çekilme konusunda sosyal medyadaki tarzda değil de eski zamanlarda boyunlarında fotoğraf makinesi ile gezen yahut kutularca filmleri olan tarzda bir insana ihtiyacım var yaşamımda. Anılar hep zihnimde kalıyor. O an o kadar çok o anda olmakla meşgul oluyorum ki sonrasında ayrımsıyorum. Galerim bulut fotoğraflarıyla dolu. Bir de aile fotoğrafları.
Bu hafta çocukların büyük bir kısmı hastaydı. Çocuk az olduğu için sınıfın cıvıltısı azdı. Öğretmenlerden hasta olanlar olduğu için ağır aksak b,r haftaydı. 2022 ayağın sürüye sürüye ağır ağır girdi. Hafta sonu öğretmen arkadaşlardan biri evlendi. Bu hafta sonu uzun zamandır aramadığım arkadaşlarımı aradım. İyi geldiler. İş hayatına atılmadan neler isterdim nasıl biriydim anımsattılar bana.
Kahvaltıya anneannemlere gittik. sonrasında biraz evi temizledik. Dönerken mahallenin miihenk taşlarından Hanife Teyzeye uğradık. Abim bir kasa muz getirmiş iş yerinden. Muzlu bir şeyler yapayım dedim. Hem karşımıza yeni bir komşu taşındı. Muzlu kek yaptım tarif için tık. Ben sevdim Bir tabak karşı komşuya katıp tanışmaya gittik. evin annesi yokmuş. Kız açtı kapıyı. Garipti. Keşke hiç açmasa yokmuş gibi davransaydı dedim. Özensiz davranılmak beni hayal kırıklığına uğratıyor. Gerçi bu benim düşüncem. Kız teşekkür etti ama. Tanışmaya geldik karşı komşunuzuz, bir ihtiyacınız olursa vs dedik. Kız annem yok teşekkür ederim dedi. sonra keki kendi tabaklarına katıp bize tabağı uzattı. Reality showlardaki kaynanalara benzemek istemiyorum ama garipsedim. Karantina dönemi bulaşıklıktaki tabaklar akşam menüleri hep komşulardan olurdu. Bir tepsi poğaca 3 bize kalan 10 tanesi komşu paylaşım sistemine. Çok komikti. Acaba bu akşam ne yiyeceğiz diye gülerdik. Bilmiyorum karşı komşumuz için heveslenmiştim. Öğlen depoya indiğimde adam kadına bağırıyordu. Annem 1 gecede taşınmaları bana garip geldi dedi. Burası küçük yer. Yaşam alanım kısıtlı. Küçücük bir kanat çırpış dev gibi dalgalara sebep oluyor.
Güzel haber kuzenim tavşan sahiplenmiş onu görmek için sabırsızlanıyorum.
Beni mutlu eden bir diğer şey babasının vefatı sebebi ile yasta olan arkadaşımın ilerleme kaydedebilmesi ve ona destek olabilmekti. Birde yıllar önce gittiğimiz bir yerin duvarında okuduğum ve katıla katıla güldüğüm bir yazıyı babamın hatırlamasıydı. Annem bile unutmuş. Babama bugün neler yaptın dedim. Hani şu senin papağanlı yer var ya oraya gittim. Dedi ilk duraksadım. sonra anımsayınca bir garip oldum.
sonra dün kınada elbisem uzundu. Görünmez zaten diyip ayağıma postallarımı geçirmiştim. Gelinin kardeşinin ayakkabası çok sıkmış bir platform. Annem ''şeymayla değiş'' demiş. Kızı biliyorum ablamın arkadaşı değiştik ayakkabıları. Ayakkabılar bana iki numara büyük. Hareket edemiyorum. Gülmekten öldük. Nedimelik işi başlayacağında beni kızlar aralarına aldılar. Normalde bana sormadan benim yerime karar veriyor diye anneme kızardım ama durum o kadar komikti ki kızamadım. Yürürken ayakkabı ayağımdan fırlayıverecek diye ödüm koptu. Düğüne postalla gitmem mi ironik, onu gelinin kız kardeşine vermem mi daha ironik bilmiyorum. Ama cvme gögsümü kabarta kabarta eklerim.
Bİrde bu hafta iki güzel hediye aldım. Biri masa takvimi diğeri fotoğraf albümü her hafta birini mutlu et.
52 hafta maratonuna katılmak için çok heyecanlıyım.

"Büyürken yapmayı en çok sevdiğin şey neydi?" 




Keşfetmekti. Bir kitabı,bir ara sokağı, bir şairi, bir insanı. Bilmediğim görmediğim duymadığım her şeyi keşfetmek için delice bir can atardım.







5 yorum:

  1. Sen iki numara büyük ayakkabı giydiysen, karşı taraf 2 numara küçük giymiş demek oluyor! Nasıl yani :))) Onun durumu daha acıklıymış, keşke yalınayak takılsaymış.. Hoş bir anı olmuştur düğüne dair.
    Yılın son günü yaptığın yazlıklarla sokağa çıkma işi çok tatlı :) Keşke devam ettirsen!
    Her insan komşuluk sevmiyor, çok kapalı bir ortamdan geldilerse tabak verilirken içine bir şey konur da verilir adetini bilmiyor olabilirler.. Belki taşınma telaşı da vardır, bakalım ilerleyen günlerde değişir belki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Galiba ayakkabının modeli yüzündendi. Ana evet benim ayakkabım ona bir tık küçük geldi. Giyerken biraz dikişler açılmış. Ama yine de kız giydi:)) Yıl sonu yaz şenliği bu se e geçti artık gelecek yıl muhteşem bir dönüşüm olsun:D umarım komşularımız öyledir. Sabah yine karşılaştık. Aynı anda kapıyı açtık sonra k0t kapattılar:)) neyse daha hiç adamakıllı diyalog kuramadığım için iyi şeyler düşüneyim:D♡

      Sil
  2. Yazınızı okumak çok zevkliydi. sanki uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla sohbet ediyormuşum gibi... Kaleminize sağlık. Ve maalesef ki komşuluk kültürümüz yavaş yavaş ölüyor.

    YanıtlaSil
  3. Fotograf cektirmediginize hayiflanmayin.En dogrusunu yapmis, yasadiginiza odaklanmissiniz. Bugunun sorunu da milletin elinde cep telefonu sakir sakir fotograf kutusunu doldurmaktan baska bir anlami olmayan anlar "biriktirmek".
    O dediginiz komsu modeli yillar once beni de sok etmisti.O zamanlar calismaya yeni baslamisim,gencim, annemler tatilde.Karsimiza bir aile tasindi o gun. Ben de annemden gordugum dayanismaya dayali komsuluk iliskileri uygulamali egitimi geregi hemen bir corba yaptim. Aksam yemegine destek olarak kapidan verip hosgeldiniz demek uzere goturdum.Kadinin yuzunde birakin bir tebessumu, bir tesekkur bile etmeden aldi, aynen dediginiz gibi kabi bosaltip verdi.Cok bozuldum.Bir kac gun sonra da tang tung sesleriyle gece bir seyler cikardilar merdivenlerden.Sabah karsi balkonda bir baktim kocaman boynuzlariyle guzel bir koc duruyor.Bayram zamaniysa da surreel bir tabloydu benim icin,
    Sonra ayni hizla tasinip gittiler.Ben birseyler sakladiklari ya da birseylerden kactiklari icin samimiyet kurmak istemeyen bir aile olduklarini dusunurum.
    Bugunun "modern buyuksehir iliskileri"icin normal olabilir belki ama o zamanlar icin cok acaipti.

    YanıtlaSil
  4. komşu tuhafmış sahiden, uzaydan mı gelmiş nedir, tavşan ne hoş tabii :)

    YanıtlaSil