Ruh üç yoldan biriyle yıkıma uğratılabilir: Başkalarının size yaptıklarıyla, başkalarının kendinize karşı yaptırttıklarıyla ve üçüncüsü, kendinize bile isteye yaptıklarınızla. Tutulacak herhangi bir yol yeterliydi; gerçi eğer üçü birden bir araya gelirse, sonuç karşı konulmaz olurdu.
-Zamanın Gürültüsü, Julian Barnes
Ağustosun son günü bu demek oluyor ki artık hükmen de olsa yaz bitti. Her mevsimi bir şekilde kucaklamayı öğrensem bir türlü kış mevsimi sevemiyorum. Sırada ki mevsimin sonbahar olduğunu anımsayınca kalbim sıcacık oldu. Sonbaharı çok seviyorum. Yaşasın sonbahar geliyor. Dökülen solgun yapraklar, çiseleyen yağmur. Şu yaşıma kadar alıp kahvemi elime yağmuru izlemedim hiç. Yağmur eşliğinde ders çalışmadım, işe gittim. Ama hiç bir şey yapmadan başlı başına bir yağmur seromonisi yapmadım. Yapmak istiyorum.
24 yaş listemden bazı maddeler eksildi. En önemlisi istifa etmekti. Gittim verdim geldim. Geldim, gördüm, yendim hesabı. Ablamlar gelene dek biraz nefes almak istiyorum.
Bu ay okuma açısından verimli bir aydı. Hem sesli kitap dinlemeye başlayıp hem de e-kitap okuyunca bütün zamanlarım kitaplarla geçti.
Okuduklarım-
Bir Katilin Güncesi- Kim Young-Ha
Bu yıl içerisinde okuduğum kitaplar arasında en sevdiğim kitap oldu. Açıkçası kitaptan bir beklentim yoktu. Ama bir anda kendimi bir büyünün içinde buldum adeta. Artık ömrünün son demlerini yaşayan ve demans hastalığı ile mücadele eden bir katilin güncesini okuyoruz. Katilin yaşamda ki yegane varlığı kızına güzel bir yaşam bırakma çabasını izliyoruz. Kitabın beni içine çekmesinin bir sebebi de şiirle ilgili kısımlardı. Bir anda cani bir katilin bir şiir dizesinden etkilenişini şaşkınlıkla izliyor insan. Özellikle Nietzsche alıntıları deyim yerindeyse bu kitap için yazılmış gibiydi.
Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın- Jeanette Winterson
Rasgele okumaya başladığım bir kitaptı. İngiliz bir yazarın otobiyografisiydi. Oldukça katı misyoner bir aileye evlat edinilişi, durmadan kendini arayışı, kaybedişi, tekrar buluşu kitaplara olan tutkusu hoşuma gitti. Ama bazı yerlerde çeviri kaynaklı mı bilmiyorum bazı cümleler çok alışageldik, sanki hep duyduğum türden cümlelerdi.
Anılar ve Yanılsamlar- Jim Carrey
Hollywood'un tanındık simalarından Jim Carrey'nin yaşam öyküsünü kurguyla birleştirdiği garip kitap
Bu kitap ile ilgili fikirlerimi bir önceki yazımda söylemiştim. Beklentilerimi karşılamasa bile ilginç bir deneyim oldu.
Haysiyet- Ece Üner
Tv muhabiri Ece Üner'in kadın cinayetleri, para ile ilişkimiz, pandeminin getirileri ve götürüleri gibi gündelik mevzular hakkında yazıların olduğu bir kitap. Açıkçası yayın evi pek sevmediğim bir yayın evi olunca afalladım. Ama Ece Üner'i bir youtube röportajında izlemiş ve sevmiştim. Kitabı pandemi sürecinde çıkması sebebi işle yer yer kitabı okumaya geç kalmışım gibi hissettim. Çünkü pandemi ile ilgili kısımlar fazlalıktaydı ve pandemi hakkında ne okumak ne konuşmak istemiyorum. Onun dışında özellikle para ile ilgili bir anekdot çok zihin açıcıydı.
Maria Montessori- Micheal Pollard
Kitap İtalya'nın ilk kadın tıp doktoru ünvanına sahip ve günümüzde anaokullarında oldukça yaygın bir şekilde yöntemlerini kullandığımı Maria Montessori'nin yaşam öyküsünü anlatıyor. Oldukça güzel resimlere ve alıntılara yer verilen kitap derinlemesine olmasa da oldukça faydalı bilgiler sunuyor. Serinin diğer kitaplarını okumak için can atıyorum.
Ouitlers- Malcom Gladwell
Kitabı gerçekten çok sevdim. Kıvılcım Anı kitabından sonra her sayfasını hayretle okuduğum ilk kitaptı. Gerçekten daha önce hiç duymadığın bilgiler vardı. Ciddi anlamda kafa açıcıydı.
İsmi gibi başarılı insanları diğerlerinden ayıran nedir? Neden bazı ülkelerde daha çok uçak kazası yaşanır? Neden uzak Doğu diye isimlendirilen Japonya, Çin gibi ülkeler matematikte daha iyidir? gibi sorulara cevaplar var. Kitabı okuyunca özellikle uçak kazaları ve matematik ile olan bağlantısından ötürü dil bilimi ile ilgili daha çok şey öğrenmek istedim.
Zacharıus Usta- Jules Verne
Jules Verne'nin bu kadar dini görüşü olduğu hakkında fikrim yoktu. Çocukken koyu bir fanıydım. Galiba bazı sevgiler dönemsel oluyor. Kitabın genel havası mı, yoksa benim ruh durumum mu etkiledi bilmiyorum ama yer yer okurken içim daraldı. Bir saat ustasının yaptığı saatlerin teker teker bozulmaya başlaması, onun boğucu kibri ve peşi sıra gelişen olayları anlatıyor.
Mor İnek- Seth Godin
Kitabın ismi ilgimi çektiği için okumaya başlamamıştım. Pazarlama hakkında bir kitap olduğunu bilmiyordum. Pazarlama stratejileri üzerine yazılmış bir kitap. Her bölümün sonunda örnek yaşanmış bir marka hikayesi yer alıyor. Yabancı bir yazar tarafından yazıldığı için markaların çoğunu tanımadığım içim yer yer kitaptan uzaklaştım. Fakat dünyaca ünlü markaların stratejilerini okumak güzeldi. Hele aralara serpilen küçük ama mantıklı tespitler çok hoşuma gitti. Bakınız: Siz bir düşünce değilsiniz. Dolayısıyla bir düşüncenin eleştirilmesi sizin eleştirildiğiniz anlamına gelmez.
Outliers ilgimi çekti. İzlemek istersen dil bilimi ile ilgili güzel bir dizi var: Manhunt:Unabomber. Aslında gerçek hikaye, bir seri katilin dil bilimi teknikleri ile yakalanması üzerine. Sevebileceğini düşündüm :)
YanıtlaSilMerhaba Taha, filme bakacağım. Teşekkür ederim
SilBir rastlantı bana Montessori'yi o kadar güzel öğretti ki, hayatımın enn keyifli süreciydi. üstelik yolum dağ başında bir köy okuluna varmıştı. Köy okulunda bir montessori öğretmeni, süperdi :)
YanıtlaSilya ne kadar güzel bir tesadüf olmuş. Köy okulları hep içimi ısıtır
Silevet artık biraz dinlen tatil yap, nasıl olsa çalışcan yine :)
YanıtlaSilcanımsın deep teşekkür ederim
SilOkuma açısından verimli bir ay olmuş. Ağustos benim için de bol kitaplı geçti. Bu sene en çok kitap okuduğum ay oldu. Eylülden de aynı performansı bekliyorum :-)
YanıtlaSilMerhaba umarım Eylül hepimiz için dolu dolu ve güzel geçer. :)
SilCanım İlkay kitapları okuduğun zaman bana da yaz lütfen. Yahut paylaştığım kitaplardan senin blogunda önceden okuyup yorumladıkların olursa mutlaka okumak isterim
YanıtlaSil