Birçok deneyimi es geçiyoruz. Yaşama daha az dikkat ediyor, kendi basitleşmelerimizle özel soyutlamalarımıza çok daha büyük dikkat gösteriyoruz. Sonsuz çeşitlilikteki deneyim olasılıkları bir yanda dururken, gerçekten yaşayabildiğimiz tek tük şeyleri de hemen sözcüklerle kodlayıp standartlaştırıyoruz.
Darkta geçen bir bülümde adam kadına "acaba hayatın ne zamandan sonra istemediğn bir yola saptı diyordu.bende şu anda her gün soruyorum kendime hayatım acaba istemediğim bir yüne saptı,sapıyor.Sevdiğin işi yaptığında sabahları canla başla kalkıp bir doyum alıyorsun.maddi anlamda daha az ruhi anlamda tam bir doygunluk veren bir işi bırakıp madden daha refah ruhen balçığa döndüğüm bir noktadayım şimdi.Herkes kendi zamanını yaşar kimi 20 sinde istediği şeye ulaşmış kimi 30'unda ne yapacağını bulamamıştır. geç kalmışlık hissi bizi rahatsız etsede bu bir geröektir 80 yaşında Tolstoy'u bisiklet öğrenmekten kim alıkoymuştur ki?
biraz sabredip çokca inanıp asla vazgeçmezsek her şeyin olacağı kanaatindeyim.Sadece ne istediğimiz bileli yeter ah bu benim hayattan ne ne istediğimi bulamama sorunum.ah bu yaşamla umursamaz dansım.bulutsuzluk özleminin dediği "kimiz ve nerelerdeyiz? bilemiyorum.
bizim ülkede kimse bulamıyoooo üzülmeeee :)
YanıtlaSil