Annem sobalı banyomuzda kafamı elmalı şampuanımla kafamın derisini sökercesine yıkarken ve küçük köpükler gözlerimi yakmasına rağmen giderde oluşan küçük girdabı izlerken varoluşumuzla alakalı şeyler düşünürdüm. Ya hiç var olmamış olsaydım, şu an burada bir insan olarak değil de elmalı şampuan olarak varolup bilincimini varlığının farkına varmasaydım ne olurdu? tarzında ucu bucağı olmayan düşünceler.
annem kafama tazyikli suyu tutar ve beyazlı pembeli bornozumu giydirirdi. banyodan çıkınca bu varoluşsal sorgulamalar yerini dünya dönüyor mu yahut ay hareket ediyor mu tarzında şeylere bırakırdı.
her ne zaman diş fırçamı elime alsam ve tavan ile duvar arasına üçgen şekilde yerleşmiş aynaya baksam yine aynı midemi bulandıran sorular beni bulurdu. diş fırçalarken en çok hiç düşünmeden ne kadar durabilirim diye denemeler yapardım.
hala banyo yapacağımda salt bir huzurdan ziyade kendimle başbaşa kalmaktan duyduğum o çocuksu korku beni sarmalar.
bir kadın güzellik dergisinde-üniversitede pazarlara gidip cosmopolitan dergisi toplan bir arkadaşım vardı-
bize en çok yakışacak saç renginin küçükken olan saç rengi olduğunu okumuştum. Geçmişin büyülü güzelliğine inanan romantik kişiliğim ''evet demişti. Evet salt benliğimizin her türlü etkiye açık fakat daha yoğrulmamış en temiz ve saf halinde bulabilirim ne olduğumu.'' sonra kestane rengi saçlarımı beyaza çalan sarılara boyatmıştım. Nam-ı değer platin sarısı.
Kafamda önümüzdeki eğitim ve öğretim yılı bitip işten ayrıldığımda yapmak için bir fikir var. Zaten sosyal hizmet stajı var. Bakalım neler olur Allah kerim.
sanki kendim kurup bozup yapıp yıkıp yeniden inşa edebileceğim kurmalı bir oyuncağım. Hani robot olabilen arabaların daha üst bir varyasyonu.
geçen yılın günlüğünü okurken kendim olacak mışım hangi kendim olmam gereken mi olmak istediğim mi annemin dediği mi babamın düşlediği mi yoksa bir zamanlar var olan ama unuttuğum benliğim mi?
2021 hedefleri bla bla
1- kafanı, odanı, topla!
2- Güzel Türkçemizi güzel konuş. Günlük diline yeni kelimeler ekle!
3-Artık doktor olmayacağın netleştiğine göre yazını doktor yazısı olmaktan çıkar.
4-aş şu korkunu ve araba hiç olmadı motora bin.
5-1 klasik eseri ve eseri anlatan akademik çalışmaları oku.
6-sevdiğin yazara mektup yaz.
7-geçmişinde kalmış birine kartpostal at.
8-karavanla yolculuk yap.
9-günün ilk ışıklarında denize gir.
10- bir yarışmaya katıl!
11-Ağaç dik.
12-soy ağacı çıkar.
13-bir evsize akşam yemeği ver ve yaşamına dokun.
14- atıklarını azalt.
15-greenpeace hareketlerine katıl.
koleksiyon olarak kendimi toplamadığım zamanlarda barbie tarakları pullar çakıl taşları toplardım. hey gidi hey!
2020 kişisel kronolojim.
temmuz: 2.üni kararı verme
ağustos: Aile evine dönüş , işe giriş
eylül:işe başladığına pişman olma ve bir yıl tecrübe kazanma gözüyle bakmaya başlama
ekim ablamın evlenmesi ve içimde başlayan bir sızı
kasım: en yakın arkadaşımın nişanlanıp ee bir sen kaldıncıların ortaya çıkması
aralık:abimin askere gitmesi ve evde tek çocuk kalmam
Sevgili buluttan ote; girişten itibaren insani yakalayan bir yazi. Herseyiyle o halin gözümde canlandı. Günün ilk ışıklarında denize girmeyi mutlaka yap, bayılacaksın.. güzel bir deneyim. Bir de notum olacak, yazi karakterin cok okunaklı değil, en azından mobil için öyle. Bilgin olsun isterim. Sevgilerimle.
YanıtlaSilBenim de yazım öyle bozuk ki kendim bile sonradan yazdıklarımı anlayamıyorum:))hedefler çok güzel. 2020 olgunlaştıran bir yıl olmuş. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum evlenmek için acele etmeye gerek yok, sorumluluktan kendini görmekte zorlanıyorsun çünkü. Yazı her zamanki gibi çok hoştu, severek okudum:))
YanıtlaSilbu tatlı yorum için teşekkür ederim
SilAtlamadığıma sevindiğim bir yazı oldu bu. Okurken, sanki hamakta duyumsadığım tatlı rüzgâr sarıp sarmaladı beni. Acaba en son ne zaman hamakta yatmıştım, neyse, konumuz bu değil :) "koleksiyon olarak kendimi toplamadığım zamanlarda..." Şahane bir başlangıç :) Maddelerinin arasında güzel şeyler var, dilerim bir bir gerçekleşirler :) 1.2. yarım 3, 8, 11, 13, 14 içlerinde daha çok sevdiklerim :) Umarım güzel bir yıl olur :) Ablan için mutluluklar, abin için hayırlı tezkereler :) Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilKüçükken ben de düşüncelerim hiç durmuyor, uyuyamıyorum diye şikayet ederdim. Zamanla kafamın içinde kalmanın, bir şeyleri düşünmenin, sorgulamanın beni mutlu ettiğini, o yeri sevdiğimi fark ettim. Dilerim hedeflerinizi gerçekleştirirsiniz. İçlerinden okurken beni gülümsetenler oldu.
YanıtlaSilBu yazdığınız kısım çok hoşuma gitti.
"Sanki kendim kurup bozup yapıp yıkıp yeniden inşa edebileceğim kurmalı bir oyuncağım. Hani robot olabilen arabaların daha üst bir varyasyonu. Geçen yılın günlüğünü okurken kendim olacak mışım hangi kendim olmam gereken mi olmak istediğim mi annemin dediği mi babamın düşlediği mi yoksa bir zamanlar var olan ama unuttuğum benliğim mi?"
Ben de zaman zaman hayatta olmak istediğim, olmak için çabalayacağım kişinin nasıl biri olacağını düşünüyorum. Henüz hayatımda ne bir hedef ne de bir hayal var. Ama olduğum yerde en iyisini yapmak istiyorum şu an.
Son cümleniz olduğum yerde en iyisini yapmaya çalışıyorum ne kadar da beni ifade eden bir tabir
Silhihi çok tatlı. listendeki çoğu maddeyi yapmışım ama bak benim de 40 yaşımda bulunduğum nokta hala varoluşsal buhranlar :) bir dönem - 24-34 arası çıkmıştım bundan, nasıl olmuştu, yaşadığımı inanılmaz hissediyor ve listendeki o maddelerin çoğunu yapıyordum.. tey tey tey :)
YanıtlaSilYaşadığımı hissetmek benimde çokca kullandığım bir tabirdir nitekim
Sil“...hiç düşünmeden ne kadar durabilirim diye denemeler yapardım” işte ben ben ben!! Ahahah hala bile denemeye çalışıyorum. Şu anlık pek bir gelişme yok:))
YanıtlaSil