9 Temmuz 2020 Perşembe

Postmodernist çöplük yahut gizli ırkçılk


Bugün dedemleri denize götürdük.yanıma ders kitabımı da aldım.Beş yaşındaki kuzenim görünce çok kızdı “ama burada ders çalışılmaz ki” dedi.sonra plastik küreğiyle dedemi toprağa gömdü.Bazen dünyayı çocuklar yönetmeli diye düşünürüm.iyilik ve neşeyle dolu olurdu muhtemelen. pamuk şekerler ve dondurmalar Ücretsiz , binalar legodan, akşam yemekleri çikolatadan olurdu.
Burası aslında çöp dolu bir sahil ama balık yakalamak için birebir.küçük kuzenim “buraya dikelim”dedi “neyi ?”dedim “yazıyı” dedi “ne  Yazacak?”dedim “Çöp atmayın yazarız” dedi.iş bu kadar basit işte.
sahil oltasını kapıp gelen insanlarla doluydu.sadece bir baba 2 çocuğuyla gelmiş.anneleri olsa bu denize asla katmazdı.Babası sahilde 1 simit 2 çocuk saatlerce Yüzdü.baba sıkıntıdan patlayacak gibi olsa da bekledi.baba olmak beklemek,sabretmek demek.ama aynı şekilde çocuklar sudan çıkınca havlu vermedi.bizde güldük baba olmak anne olamamak bazı ufak (!)ayrıntıları düşünmemek dedik.
kumsalda dalgaları izlerken  bir çocuk grubu geçti. “abla geçebilir miyiz?” Dediler şaşırdık niye soruyorlar ki diye 8 /10 yaşlarında bir çocuktu.sonra çocukları inceleyince onların toplumda “Abdal” denilen etnik kökenli olduklarını gördük.sonra çocuk döndü ve gülümseyerek el salladı bende tam gözlerinin içine baktım güldüm. George floyd davası oldu.çeşitli mecralarda “Türklerde ırkçılık var mi?” Konuşuldu o zamanlar bu soru bile ne lüzumsuz demiştim Ama değilmiş .Geçenlerde bir araba yolculuğunda söğüt ağacının dallari altında gölgelenen bir çeşmede su içmek için durduk. Tam o esnada hafif kızıl yüzlü altın küpeli saçı örülmüş bir kadın elinde bakır bir tabakla geldi. Dağ başında bu kadının nereden geldi ne yaptı ne çok merak etsem de soramadım kafamı çevirdim. Annem gidip konuşuncaDağın eteğine çadır kurduklarını çocukları tatile getirdiklerini söyledi kadın.. Onlar da aynı etnik kökene sahip insanlardı.Garip olan annem kadına seslendiğinde kadın üstüne alınmadı. Daha sonra kendisiyle konuşulduğunu  fark edince şaşkınlıkla cevap verdi.Görmezden geliyoruz Buda bizim ırkçılık şeklimiz onlarla konuşulacağını Komşuluk kurulacağını düşünemiyoruz. Onlar toplumun dışına itiyoruz.İnternetten biraz araştırınca aynı Antalya’da olduğu gibi Türkiye’nin farklı  kesimlerinde aptallar mahallesi olduğunu gördüm.Ve insanların o mahalleye gitmek istemediklerini o mahalleden geçmek bile istemediklerini biliyorum.
Son olarak size Soner amcadan bahsetmek istiyorum. Soner amcaIrmak kenarında Çifliği olan hali vakti yerinde biri.Üç ay kadar önce vefat etti.ve eşi bize her gün mezarına gittiğini ve çiçeklerin sulanmış olarak bulduğunu hayretle anlattı.ve sonunda 50 yıllık karısı gibi her gün mezara ziyarete gelen o kişiyi bulmuş.Abdal kökenine sahip bir adam.O bizim babamızdı bize bakar,bizimle sohbet ederdi.Adam evlerinin önünü süpüren bir temizlik görevlisiymiş.Bizim Soner Amca hergün evden çıktığında onunla muhabbet edermiş.Gözlerinin içine bakıp var olduğunu kabul edip.Ona bir insan olarak değer verip yani dostlar bugün düşündüm.kim var olduğu halde Varlığından haberdar değilim?evimin önünü süpüren temizlikçi,kasiyer kız,emekli astsubay komşum...
Hadi onu bunu bırakalım da etrafımıza bakalım.ırkçılk ayaklarımız altında birini nefessiz bırakmak değil ki!gözleriniz önünde olan aynı gökyüzünü paylaştığımız bir canlıyı yok saymak! Sokağımızda ki kediler,kaldırımdaki bitkiler ,konuşulmayan insanlar için bir şey yapalım.unutmayın herkesten ziyade kendimiz için yapacağız.insanlar iyilik yapılmaya layık olmasa da biz iyilik yapmaya layığız.
Bonus:balık tutmaya gelip çöp tutan ve bunları biriktiren koca yürekli abimiz.yanındaki yığının bir kısmı ona ait.
Postmodernist bir çöplük 

Not:çöpleri fotoğrafladım belediye başkanına Twitter dan ileteceğim bakalım neler olacak.

15 yorum:

  1. Kelebek misali kendince bu döngüyü durdurmaya çalışıyorsun. Çok da başarılı yapıyorsun. Tebrikler:)

    YanıtlaSil
  2. Adana'da sahilde kaplumbağa saymaya gittiğimizde bütün sailin çöp dolu olduğunu görmüştüm. En çok da ayakkabı terlik tekleri. Denizden geliyormuş. Düşün artık deniz ne durumdaysa. Bazen kutu kutu sigara buluyorlarmış, sahil güvenlik geldiğinde kaçakçılar atıveriyormuş denize.

    Pis milletiz vesselam.

    Evet, bizde de ırkçılık varmış. Kölelik de varmış. İnsan inanamıyor.

    Sokakta çalışan kimi görsem kolay gelsin derim. Derim ki kendisini görünmez hissetmesin. Bankada çalışırken çaycılar beni çok severdi. Sonra anladım ki benden başka teşekkür eden, günaydın diyen, velhasıl onları gören kimse yokmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel o adam sizi yıllar geçsede unutmaz

      Sil
  3. kalbimizdeki iyiliği paylaşmakla değişebilir kötü gidişat :)

    YanıtlaSil
  4. Daha yeni mübadeleye dair bir kitap okumuşken bu yazdıklarına bir kez daha, bir kez daha hak veriyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduğunuz kitba baktım.tam bu aralar okumak istediğim türden.haberdar ettiğiniz için teşekkür ederim

      Sil
  5. ilk iki paragraf yine çok şekerlikti :) yanii dedenler denize girdi o zaman :) sonra söz ettiğin konu haklısın tabii yaa ama abdal hiç duymadım böyle bir topluluk veya ırk :)

    YanıtlaSil
  6. Doğayı bu şekilde kirletmek çok çok üzücü...
    Abdal topluluğunu ben de daha önce hiç duymamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pek fazla bilindik değil farklı kolları var cingenelerle benzerlik gösteriyorlar

      Sil
  7. Irkçılıkla ilgili düşüncelerine katılıyorum. Bahsedilen topluluğu sanki duymuş gibiyim. Keşke insanların ruhunu sevsek nereden geldiğinin bir önemi olmasa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah keşke ama işte.bazen farkına bile varamıyoruz.

      Sil
  8. Irkçılık dünyanın her tarafında maalesef var olan bir durum... umarım bir gün son bulur...

    YanıtlaSil
  9. ben semtin temizlik görevlilerini tanıyorum, kendim tanıştım. önce kolay gelsinler sonra selamlaşmalar, ayran ısmarlamalar. her gördüğümde en az on dakikalarını çalıyorum. bu arada anne ve baba arasındaki fark nasıl da ben buradayım diye bağırıyor di mi :)

    YanıtlaSil