13 Nisan 2022 Çarşamba

Olağancalıklarla sarmaş dolaş günler

Biz canlıların cehennemi gelecekte var "olacak bir şey değil eğer bir cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek, ikinci yol riskli, sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek.
Bahar geldi diye sevinip yazlıklarımı indirmiştim. Havalar yine soğudu. Torosların  yeşillenen saçları yine beyaza döndü. Ne güzel denize girme hayalleri kurmuştum. Oysa yine kabana dönmek zorunda kaldım.
Annemin 2 yıl önce ektiği bakla hala dökmeye devam ediyor. O kadar lezzetli ki. Bir baklanın içinde nasıl olur o kadar çok lezzet olur şaşırıp kalıyorum.  Meyve sebze fiyatlarından meydana gelen dalgalanma çok garip. Bir kilo muz bir demet maruldan daha ucuz.  Muzlu yemek yapan yabancı arkadaşlarım vardı. Bizde ona evrilir miyiz merak ettim.
Bugünlerde bahar temizliğine başladık. Perdeler yıkanıyor. Ev boyanıyor. Bir anda sıcaklar gelmesin. Baharı şöyle güzel güzel yaşayalım.
Kütüphaneden mesaj gelmiş. Kitapları iade zamanım gelmiş. Bir türlü bitiremedim. Vizelerle geçti zaman. Arta kalan zamanımı manga okuyarak geçirdim. 
Pek beceremesem de balkonu çiçeklendiresim var. Şöyle mis gibi kokan çok nazlı olmayan çiçeklerden ekesim var.
Arkadaşlar bahar listesi yapalım dedik. Ağaçlar çiçek açmaya başladığında mutlu çiçekler haritası yapmıştım günlüğüme. Yol üzerinde rastladığım çiçekli ağaçların krokisini çıkardım. Musmutlu bir uğraştı benim için.
Erteleyip durduğum bir kitap alışverişi var. Kitap kulübünü iyice ihmal ettim.
Küçükken anneannem küçük tüpünde lokma yapardı. Kaynayan yağın üzerinde delice dans eden lokmalarını izlerken düşüncelere dalar giderdim.  Bu haftalarda böyle geçiyor. Bir yandan sorumluluklarımı yerine getirirken bir yandan yaşamın güzellikleri ile sarhoş oluyorum. Önünden geçtiğim fırından gelen pide kokularını alıyorum. Yol üstünde açmış sümbülleri kokluyorum. Denizin sonsuz maviliğinde, şeftali çiçeklerinin pembeliğinde kayboluyorum. Yoldan geçerken bankta güneşlenen kediyi okşayıp oynayan çocukları izliyorum. Gündelik şeylerin olağancalığıyla sarmaş dolaş oluyorum..
 

4 yorum:

  1. Görünmez Kentler! Benim ennn kitaplarımdan biridir. Bir yazın var mı hakkında diye bakındım ama, blogunda bir arama motoru göremedim, kitapgraf etiketinde de rastlayamadım. Senin kaleminden hakkındaki düşüncelerini okumak ne keyif olacaktı oysa:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba kitabı severek okudum. Ama kitap yorumu yazmak çok benlik değil.^^ Çok nadir yazıyorum. :)

      Sil
  2. Ne güzel yaşamış ve ne güzel anlatmışsın..

    YanıtlaSil